to force by importunity ne demek?
- Sıkıştırmak
sıkıştırmak
- Bir şeyi dar bir yere zorla sığdırmak, tıkmak.
- Bir nesneyi sıkıca duracak biçimde bir yere koymak, yerleştirmek veya orada tutmak.
- Gevşek veya seyrek olan şeyleri birbirine yaklaştırarak sıkı duruma getirmek
- Bir şeyin sıkışmasına, kısılmasına, ezilmesine sebep olmak.
- Ansızın, gizlice ve karşısındakinin isteyip istemediğine bakmadan bir şeyi vermek, tutuşturmak
- Kaçmayacak biçimde çembere almak, kıstırmak
- Zorlamak
- Sarkıntılık etmek.
- Herhangi bir sayısal veri topluluğu içinde bulunan boşlukları kodlama veya yineleyen karakterleri atma yolu ile azaltmak.
Drive smb.
to
- -e
- -e doğru, yönüne doğru, tarafına
- Ile
- -e kadar, -e değin, derecesine kadar
- -e dair
- -e nazaran, -e nispetle
- -e göre
- Hakkında, için
- Mak, mek (mastar edatı).
- -e dogru
to a call
- çağrıyı yanıtlamak
force
- Sıkıştırmak, baskı yapmak
- Çabuklaştırmak
- Yükseltmek (fiyat)
- Serada yetiştirmek
- Güç, kuvvet, kudret
- Zorlamak, mecbur etmek
- Şiddet, baskı
- Zor
- Hüküm, tesir
- Zorlamak, icbar etmek, mecbur etmek
by
- Yakın
- Bir kenara
- Asıl gayeden uzak ifade veya fikir
- Ilâve edilen veya ikinci derecede önemli olan şey.
- Edat yanında, yakınında, nezdinde
- Yakınından, yanından
- Ile, vasıtasıyla
- (-den),tarafından
- Kadar
- Göre
Türetilmiş Kelimeler (bis)
toto a callto a certain degreeto a conversationto a crumbto a dayto a degreeto a distanceto a faultto a great extenttt 1t 3T antijenleriT bağımlı antijenforceforce a smileforce a winforce feedforce feedingforce fluctuationforce installforce intoforce landforce landscapeforfor ... personsfor a changefor a flashfor a little while