to drive sth about ne demek?
- Savurmak
savurmak
- Havaya atıp dağıtmak, saçmak
- Rüzgâr, şiddetle eserek bir yeri, bir şeyi altüst etmek, havaya kaldırmak, dağıtmak.
- Kaldırıp atmak, fırlatmak
- Şiddetle döndürerek sallamak, kaldırarak vurmak.
- Bir sıvının havalanmasını veya kaynayan sıvının taşmasını önlemek, soğutmak amacıyla alıp yine kendi kabına dökmek.
- Sallamak, uçurmak, dalgalandırmak
- Yalan, küfür vb. söylemek
- Boşuna ve çok miktarda harcamak, israf etmek.
Rip out.
Thunder.
to
- -e
- -e doğru, yönüne doğru, tarafına
- Ile
- -e kadar, -e değin, derecesine kadar
- -e dair
- -e nazaran, -e nispetle
- -e göre
- Hakkında, için
- Mak, mek (mastar edatı).
- -e dogru
to a call
- çağrıyı yanıtlamak
drive
- Elektro gitardan alınan ses sinyalinin yükselteçte oluşan kirlenim seviyesi için belirleyici olan ve kirlenim ile doğru orantılı bir etken.
- (drove, driven) sürmek
- Araba kullanmak
- Araba ile götürmek
- Gütmek
- Kaçırmak, kovmak
- Tazyik etmek, sıkmak, mecbur etmek, zorlamak
- Fazla çalıştırmak
- Şiddetle tahrik etmek
- Acele ettirmek
STH
- Büyüme hormonu.
Somatotrophic hormone.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
toto a callto a certain degreeto a conversationto a crumbto a dayto a degreeto a distanceto a faultto a great extenttt 1t 3T antijenleriT bağımlı antijendrivedrive adrive a cardrive a hard bargaindrive arraydrive assemblydrive atdrive awaydrive bdrive backdribdribbledribble downdribble the balldribble to