savurmak ne demek?

  1. Havaya atıp dağıtmak, saçmak

    Bir eğlence yerinde destelerle banknotu havaya savurduktan sonra...

    R. N. Güntekin
  2. Rüzgâr, şiddetle eserek bir yeri, bir şeyi altüst etmek, havaya kaldırmak, dağıtmak.
  3. Kaldırıp atmak, fırlatmak

    Adam birden silkinip beni yavaşça yana savurdu.

    N. Eray
  4. Şiddetle döndürerek sallamak, kaldırarak vurmak.
  5. Bir sıvının havalanmasını veya kaynayan sıvının taşmasını önlemek, soğutmak amacıyla alıp yine kendi kabına dökmek.
  6. Sallamak, uçurmak, dalgalandırmak

    Ayaklarını boşluğa savururken küçük dolap gürültüyle yıkıldı.

    P. Safa
  7. Yalan, küfür vb. söylemek
  8. Boşuna ve çok miktarda harcamak, israf etmek.
  9. (en)Rip out.
  10. (en)Thunder.
  11. (en)Throw out.
  12. (en)Blow about.
  13. (en)Scatter.
  14. (en)Brandish.
  15. (en)Bung.
  16. (en)Chuck.
  17. (en)Chuck away.
  18. (en)Dash.
  19. (en)Flap.
  20. (en)Fling.
  21. (en)Hurl.
  22. (en)Hurtle.
  23. (en)Swing.
  24. (en)To toss about violently.
  25. (en)To winnow.
  26. (en)To brandish.
  27. (en)To bluster.
  28. (en)To spend etravagantly.
  29. (en)To toss about.
  30. (en)To throw about.
  31. (en)To hurl.
  32. (en)To fling.
  33. (en)To wave around.
  34. (en)To spend extravagantly.
  35. (en)To throw sth into the air.
  36. (en)To drive sth about.
  37. (en)To throw sth violently.
  38. (en)To hurtle.
  39. (en)To land.
  40. (en)To fell.
  41. (en)To waste.
  42. (en)To spend prodigally.
  43. (en)To exaggerate.
  44. (en)Cast.
  45. (en)Dart.

savurma

  1. Savurmak işi
  2. Kol, bacak vb. vücut bölümlerinin ağırlıklarından yararlanarak omuz ve uyluk eklemleri çevresinde türlü yönlere doğru hızla çevirme.
  3. (en)Tossing, scattering, blowing about, flourish, hurl.

savurma döküm

  1. (en)Centrifugal casting.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

savurmasavurma dökümsavurma kumusavurma kuvvetisavurmamaksavuralsavuralpsavurarak vuruşsavurgansavurgan kimsesavusavuksavulmasavulmaksavulun
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın