to brush ne demek?
- Fırçalamak
fırçalamak
- Temizlemek veya parlatmak için fırça ile sürtmek.
- Sık ve bataklık ormandan geçmek.
- Bir kimseyi çok azarlamak, fırça çekmek.
To brush.
Scrub.
to bruise
- Morartmak
to brace
- Bağlamak
brush
- Süpürmek
- Sürtünmek
- Değmek
- Hafifçe dokunmak, değinmek
- Sıyırmak
- Kısa bir temas veya karşılaşma
- Çok tüylü kuyruk, özellikle tilki kuyruğu
- Fırçalamak
- Fırça
- Fırçalama
Türetilmiş Kelimeler (bis)
to bruiseto braceto bragto braidto braketo branch outto baato babbleto babble outto backto back outtoto a callto a certain degreeto a conversationto a crumbto a dayto a degreeto a distanceto a faultto a great extenttt 1t 3T antijenleriT bağımlı antijenbrushbrush againstbrush asidebrush awaybrush borderbrush cellbrush dischargebrush downbrush footedbrush footed butterflyBrusellabrusellemibrusellozbrusellozisbrusfield spot