to brace ne demek?
- Bağlamak
bağlamak
- Bir şeyi bir yere veya bir şeye tutturmak.
- Düğümlemek.
- Yara ilaç koyup bezle sarmak.
- Denk yapmak, paket yapmak.
- Oluşmak, tutmak, meydana gelmek
- Bir iş veya kimse için ayırmak, tahsis etmek.
- Anlaşma yapmak.
- Uyulması zorunlu olmak
- Ilzâm etmek, borçlandırmak.
Fixate.
to brag
- Böbürlenmek
to braid
- Örmek
brace
- Bağlamak
- Canlandırmak, neşelendirmek
- Zindeleştirmek
- Rapt etmeye mahsus herhangi bir şey
- Bağ, kuşak
- Desteklemek, güçlendirmek
Türetilmiş Kelimeler (bis)
to bragto braidto braketo branch outto brandto baato babbleto babble outto backto back outtoto a callto a certain degreeto a conversationto a crumbto a dayto a degreeto a distanceto a faultto a great extenttt 1t 3T antijenleriT bağımlı antijenbracebrace and bitbrace bitbrace clampbrace forbrace oneselfbrace oneself forbrace oneself for smthbrace oneself for smth.brace upbrabraaivleisbrabantbrabble