to brake ne demek?
- Dövmek
dövmek
- Tokat, yumruk, tekme vurarak canını acıtmak
- Çamaşır, halı vb.ni tokaç, sopa gibi şeylerle vurarak temizlemek.
- Bir şeyi toz durumuna getirmek için ezmek.
- Ezmek.
- Çırpmak.
- Ateşte ısıtılarak yumuşatılmış bir madeni, vurarak istenilen biçime getirmek.
- Topa tutmak.
- Çarpmak, vurmak
To thresh.
To strike.
to brace
- Bağlamak
to brag
- Böbürlenmek
brake
- Fren
- Fren yapmak, frenlemek
- Çalılık
- Fren tertibatı takmak
- Işlemek (keten veya keneviri)
- Keten ve kenevir liflerini ayırmak için kullanılan tokmak veya makina
Türetilmiş Kelimeler (bis)
to braceto bragto braidto branch outto brandto baato babbleto babble outto backto back outtoto a callto a certain degreeto a conversationto a crumbto a dayto a degreeto a distanceto a faultto a great extenttt 1t 3T antijenleriT bağımlı antijenbrakebrake actuating cablebrake adjustmentbrake air bleedingbrake anchor bracketbrake anchor pinbrake armbrake backing platebrake bandbrake band adjusting nutbrakbrabraaivleisbrabantbrabblebrace