sarman ne demek?
- Azman, iri.
- Sarı tüylü kedi.
- Bk. toprak yabanarısı.
Wrapping, winding, envelopment, packing, twine, infestation, involvement, stuffed dish.
toprak yabanarısı
- Sokması çok ağrı veren, sarımsı tüylü ve tıknaz yabanarısı; sarman.
Bumble bee.
Erdhummel
Bourdon terrestre
Bombus terrestris
sarma
- Saran, içine alan şey, zarf.
- Çevirme.
- Lahana, pazı ve üzüm yaprağının hazırlanan içle sarılmasıyla yapılan etli veya zeytinyağlı yemek.
- Bir ayakta alınan paralel veya dik olarak dikmelerin üzerine yerleştirilen direk.
- Sarılarak yapılan.
- Sarmak işi.
- Erkek dansçının kadın dansçıyı kollarıylasarması.
- Bir filmi ya da bir mıknatıslı kuşağı bir makaradan, bir göbekten öbür makaraya, göbeğe aktarma.
- Susuz sahra. Suyu olmayan çöl.
Winding.
sarma çubuğu
Roller.