sakatat alıp hayvan maması yapan kasap ne demek?

  1. (en)Knacker.

sakatat

  1. Kesilmiş hayvanın yürek, karaciğer, böbrek, işkembe, beyin, vb. gibi iç organlarıyla baş ve ayakları.
  2. Kasaplık hayvanlardan elde edilen karaciğer, böbrek, beyin, dalak, testis, yürek, dil, yemek borusu dış kırmızı kası eti, diyafram kası, işkembe, bağırsak, paça, dil ve kelle gibi organ ve organ parçaları.
  3. (en)Entrails.
  4. (en)Offal.
  5. (en)Haslet.
  6. (en)Offal (used as food.
  7. (en)Edible offal.
  8. (en)Giblets.

sakatat yahnisi

  1. (en)Haggis.

alp

  1. Alperen, Alpgazi. bu isim İslam'dan sonra da Türkler arasında kullanılmaya devam etti.
  2. Yiğit, kahraman.
  3. Alkalen fosfataz.
  4. Babayiğit, zorlu, cılasın, batur, çora, sökmen, basbak.
  5. Seyfi kola mensup, savaşçı, fütüvvet ehli.
  6. Yiğit, kahraman, cesur, bahadır kimse.
  7. Eski Türklerde kullanılan bir unvan.
  8. Yürekli, maharetli.
  9. (en)The Adrian renegade, a Venetian by extraction, who forswore the Christian faith to become a commander in the Turkish army He led the host to the siege of Corinth, while that country was under the dominion of the Doge He loved Francesca, daughter of Minotti, governor of Corinth, but she died of a broken heart because he deserted his country and was an apostate The renegade was shot in the siege - Byron: Siege of Corinth.
  10. (en)Annual Leave Payoff Earnings type used when paying the first 240 hours of terminal annual leave for classified staff These earnings are subject to PERS deductions.

hayvan

  1. Duygu ve hareket yeteneği olan, içgüdüleriyle hareket eden canlı yaratık
  2. Akılsız, duygusuz, kaba, hoyrat (kimse).
  3. Kızılan bir kimseye söylenen bir söz.
  4. At, eşek, katır gibi türlü hizmetlerde kullanılan yaratık
  5. Canlı şey, insanla beraber her canlı.
  6. (en)Animal.
  7. (en)Beast.
  8. (en)Brute.
  9. (en)Churl.
  10. (en)Pest.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

sakatatsakatat yahnisisakatat yemeğisakatatçısakatatçılıksakatsakat etmeksakat insansakat işçisakat kimsesakasaka beygiri gibisaka çapkın kimsesaka kılıçsaka kusualıp başını gitmekalıp getirmealıp götürmekalıp satmaz görünmekalıp sattığı olmamakalıp vereceği olmamakalıp verme yetkisialıp vermekalıp yürümekalıalı al moru moralı alına, moru morunaalıcıalıcı açısı
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın