running in place ne demek?
- Yerinde say
yerinde
- İyi, yeterli
- Zamanı, yeri uygun düşerek, gerektiği biçimde.
- Durumunda
Answerable.
Applicable.
Apposite.
Appropriate.
Apropos.
Becoming.
Befitting.
running in
- Rodaj (motor alıştırılması)
running
- Koşu, koşma, kaçakçılık
- Koşuş
- Koşma
- Akıntı
- Akıntı miktarı
- Koşan
- Koşuya ait
- Sarılgan, sürüngen (bitki)
- Sürekli, devamlı, aralıksız
- Akan
in
- Yaban hayvanlarının kendilerine yuva edindikleri kovuk.
- Mağara.
- İnsan.
- Bkz. kovuk, mağara.
- Koyun pisliği
- (edat) içinde, -de, -da
Lair.
Cave.
Hole.
Burrow.
place
- Yatırım yapmak; yatırmak (para); vermek (sipariş)
- Kim olduğunu çıkarmak, tanımak
- Görevlendirmek
- Yer, konum, mevki
- Yerleştirmek, koymak; yerini belirlemek; oturtmak
- Ev, işyeri, dükkan
- Küçük sokak veya meydan
- Semt, şehir, kasaba
- Mahal, mekân, mevzi
- Koymak, bir yere koymak, yerleştirmek
Türetilmiş Kelimeler (bis)
running inrunningrunning a pubrunning accountrunning afterrunning at an idlerunning average timerunning awayrunning billrunning boardrunning commentaryrunnelrunnerrunner beanrunner uprunrun a blockaderun a boundaryrun a gamerun a riskinin a bad conditionin a bad fixin a bad lightin a bad moodin a bad temperin a bad wayin a big hurryin a big wayin a bodyii 0i accepti adore youi agree