renk gözesi ne demek?

  1. (karşılık: pigment gözesi, kromatofor), (Yun. khroma = renk, Yun.pherein=taşımak): İçinde renk maddesi taşıyan göze. Sempatik sinir sisteminin ya da hormonlarının ya da her ikisinin birlikte etkisi altında renk maddesi toplu veya dağınık halde tutularak deri renginde değişmeler meydana getirilebilir.
  2. (en)Pigment cell.
  3. (al)Pigmentzelle
  4. (fr)Chromatophore
  5. (la)Khroma, pherein

renk görme

  1. Bir gözlemcinin değişik renk duyulanmalarını duymaya anık, yetenekli olması.
  2. (en)Colour vision.
  3. (al)Farbensehen
  4. (fr)Vision des couleurs

renk görme sapaklıkları

  1. Renk görmesi düzgülü bir ölçün renkölçümser gözlemci ile bir kişinin dağıtım eğrileri (bkz. dağıtım katsayıları) arasındaki ayırt edilir ayrım (durum ayrılığı), bkz. sapak üçrenkçillik, çiftrenkçillik, tekrenkçillik.
  2. (en)Defective colour vision.
  3. (al)Farbenfehlsichtigkeit, Farbensinnstörungen
  4. (fr)Anomalies de la vision des couleurs, dyschromatopsie

göze

  1. Su kaynağı.
  2. Hücre.
  3. Bkz. kaynak.
  4. Isı, ışık, kimyasal etkileşim gibi olaylar sonucu oluşan yük-süren kuvvet kaynağı.
  5. Ağ ipliği veya ağ yapımında kullanılan başka bir materyalle çevrilmiş düzenli bir açıklık.
  6. (en)Cell.
  7. (en)Cell hücre.
  8. (en)Spring.
  9. (en)Source.
  10. (en)Beautiful.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

renk görmerenk görme sapaklıklarırenk göstergesirenk gereklirenk giderme maddesirenkrenk parlaklık diyagramırenk açıcırenk açılma alopesisirenk açkılamasırenk açma sıvısırenk adırenk algılamasırenk almakrenk alttaşıyıcırenren geyiğiren ırmağı yöresindenren nehriren şarabıgözesel büyümegözesel gezgin radyogözesel telefon teknolojisigözegöze açıklığıgöze ağzıgöze aitgöze alarakgözgöz abdüksiyonugöz açamamakgöz açıp kapayıncaya kadargöz açtırmamakgöbgöbbasangöbbengöbeçgöbede
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın