on taraf ne demek?
Face
face
- Yüz yüze gelmek
- Yüzüne bakmak
- Yönelmek; karşılamak, karşı karşıya gelmek, yüz yüze gelmek, karşısında olmak; cesaretle karşılamak
- Karşılamak
- Iskambil kâğıt açmak
- Face up to: cesaretle karşılamak, farkına varmak
- Karşısında olmak/durmak.
- Yüz, çehre, surat, sima
- Küstahlık, cüret
- (ticari evrakta yazılı olan) asıl değer
on target
- Hedefe yöneltilmiş
on tap
- Hazır
taraf
- Ön, arka, sağ, sol, üst, alt vb. yanların her biri
- Yön, yan, doğrultu
- Yöre, yer
- İstekleri, düşünceleri karşıt olan iki kişiden veya iki topluluktan her biri.
- Bir kişinin soyundan gelenlerin hepsi.
- Bir şeyin belli bölümü, kısmı.
- Yan.
- Yan, yön.
Member.
Side.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
on targeton tapon technical groundson televisionon tenterhooksonon a charge of murderon a daily basison a full stomachon a givenon a given dayon a knife edgeon a large scaleon a lineon a major scaleoo henryo ağır yaralıo anda söylemeko anda uydurmaktaraftaraf değiştirmektaraf gözetmektaraf tutantaraf tutan yargıca itiraz etmektaraf tutmataraf tutmaktarafçılıktarafdartarafdarıtaratarabtarabatarabefsatarabenduz