olgu doğruları ne demek?

1. Bk. doğruluk

doğruluk

1. Doğru ve dürüst olma durumu, doğru olana yakışır davranış, dürüstlük, adalet
2. Düşüncenin gerçekle uyuşması, yargı ve önermelerin gerçeğe uygun olması.
3. Ölçülen bir büyüklüğün, doğru veya doğru olduğu kabul edilen değerle, bir analitik sonuç arasındaki yakınlığın bir ölçüsü; bu yakınlık hata cinsinden ifade edilir.
4. Kendilerine test uygulanan kimselerin sayısı ile doğru olarak yanıtlanan test maddeleri sayısı arasındaki oran.
5. Test puanlarında yanlış bulunmaması durumu.
6. Candour.
7. Correctitude.
8. Correctness.
9. Directness.
10. Evenness.

olgu

1. Birtakım olayların dayandığı sebep veya bu sebeplerin yol açtığı sonuç, vakıa
2. Varlığı deneyle kanıtlanmış şey.
3. Edebî eserlerde olayı geliştiren davranış, iş.
4. (Lat. factum = yapılmış olan) : Düşünülmüş olanın karşıtı, olmuş olan, gerçek olan, gerçekleşmiş olan.
5. Öykülü bir filmin, bir televizyon oyununun konusunu oluşturan olaylar dizisi. Bu konuyu başlatan, geliştiren, sonuca ulaştıran olayların sıralanmasından oluşan durum.
6. Fact.
7. Event.
8. Phenomenon.
9. Event vakıa.
10. Action.

olgu birliği

1. Eski Yunanlılara göre, bir sahne eserinin başlıca bir olguyu yürütmesi ve başka olguların ikinci derecede kalarak buna bağlı olmaları gerektiğini saptıyan tiyatro kuralı.
2. Unité d’action

doğru

1. Bir ucundan öbür ucuna kadar yönü değişmeyen, eğri ve çarpık karşıtı.
2. Gerçek, yalan olmayan.
3. Akla, mantığa, gerçeğe veya kurala uygun
4. Gerçek, hakikat
5. İki nokta arasındaki en kısa çizgi.
6. Yanlışsız, eksiksiz.
7. Hiçbir yöne sapmadan, dosdoğru, doğruca.
8. Yakın, yakınlarında
9. Gerçeğe uygun olan.
10. (Mantıkta) Düşünme yasalarına uygun olan.

Türetilmiş Kelimeler (bis)