mahzurlu görmek ne demek?
Mind
mind
- -in sözünü dinlemek, -e kulak asmak
- Aldırmak, aldırış etmek, önemsemek
- Kafaya takmak
- Bakmak, dikkat etmek
- Dikkat etmek, dikkatli olmak, endişelenmek, kulak vermek, itaat etmek, ,
- Meşgul olmak
- Ehemmiyet vermek
- Kaygı çekmek, endişe etmek
- Boyun eğmek, itaat etmek
- Saymak
mahzurlu
- Sakıncalı.
Objectionable.
mahzur
- Sakınılacak, çekinilecek şey
- Sakınca.
- Engel, mani.
- Hazer edilecek şey. Özür. Korkulacak şey. Müsaade olmayan.
Inconvenience.
Objection.
Disability.
Handicap.
Drawback.
Obstacle.
görmek
- Göz yardımıyla bir şeyin varlığını algılamak, seçmek
- Anlamak, kavramak, sezmek
- Yanına gidip konuşmak.
- Bir şey hakkında bir yargıya varmak, değerlendirmek.
- Belirli bir zamanın içinde bir olaya tanık olmak, yaşamak
- Yapmak, etmek.
- Kendisine yapılmak, bir davranışla karşılaşmak, maruz kalmak.
- Almak.
Transact.
Observe.