mahzur görmek ne demek?
- Sakıncalı bulmak.
sakıncalı
- Sakıncası olan. Sakınmayı, çekinmeyi gerektiren, mahzurlu.
Unfavourable.
Undesirable.
Sth which has drawbacks.
Person whom it is wise to avoid.
Unfavo u rable.
Inconvenient.
Objectionable.
Disadvantageous.
Prejudicial.
mahzur
- Sakınılacak, çekinilecek şey
- Sakınca.
- Engel, mani.
- Hazer edilecek şey. Özür. Korkulacak şey. Müsaade olmayan.
Inconvenience.
Objection.
Disability.
Handicap.
Drawback.
Obstacle.
mahzurat
- Mahzurlar, sakıncalar
- Yasaklar. Maniler. Haram şeyler.
görmek
- Göz yardımıyla bir şeyin varlığını algılamak, seçmek
- Anlamak, kavramak, sezmek
- Yanına gidip konuşmak.
- Bir şey hakkında bir yargıya varmak, değerlendirmek.
- Belirli bir zamanın içinde bir olaya tanık olmak, yaşamak
- Yapmak, etmek.
- Kendisine yapılmak, bir davranışla karşılaşmak, maruz kalmak.
- Almak.
Transact.
Observe.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
mahzurmahzuratmahzuremahzurlumahzurlu görmekmahzursuzmahzuru var mımahzumahzubmahzudmahzufmahzulmahzmahzamahzanmahzanemahzargörmekgörmek istiyorumgörmegörme açısıgörme alanıgörme alanının eşdeğer ışıklılığıgörme bozukluğugörgör bakgör işit araçlarıgör işit gereçlerigör ödegöbgöbbasangöbbengöbeçgöbede