katı ne demek?

  1. Sert, yumuşak karşıtı

    Bu hâl, onu ilk defa giyilen katı gömlek gibi sıkıyordu.

    F. R. Atay
  2. Hoşgörüsüz, acımasız, merhametsiz, zalim.
  3. Düşünce ve davranışlarında belli ilkelere sıkı sıkıya bağlı olan.
  4. Sıvıların ve gazların tersine, içinde bulunduğu kabın veya üstünde bulunduğu yerin biçimini almayan, sulp.
  5. Çok, aşırı derecede
  6. Taşlık.
  7. Bkz.katı hal.
  8. Çeşitli omurgalı veya omurgasız hayvanların sindirim kanalı üzerinde bulunan ve besinin öğütüldüğü kaslı bölge. Taşlık.
  9. Atom, yükün ya da moleküllerin, aralarındaki etkileşimlerle oluşturduklarl örütlerde belirli biçim ve oylum kümelerinde toplandıkları, dolayısıyla ancak titreşim yapabildikleri evre. (Cam, zift gibi özdekler, görünüş benzerliklerine karşın örüt yapılı olmadıklarından kati durumda sayılmazlar.)
  10. Çok, pek, fazla, yeğin.
  11. Ağır.
  12. Haşin, sert, kırıcı.
  13. (Kat'. dan) Kesen, Kat' eden. Durduran, mani olan.
  14. Mutlak. şüphesiz. Tereddütsüz. (Osmanlıca'da yazılışı: kat'î)
  15. (en)Hard.
  16. (en)Firm.
  17. (en)Stiff.
  18. (en)Solid.
  19. (en)Insensitive.
  20. (en)Hard-boiled.
  21. (en)Callous.
  22. (en)Emphatic.
  23. (en)Emphatical.
  24. (en)Hard-and-fast.
  25. (en)Ironclad.
  26. (en)Rigid.
  27. (en)Sclerous.
  28. (en)Square.
  29. (en)Steel.
  30. (en)Steely.
  31. (en)Stern.
  32. (en)Strict.
  33. (en)Hard-line.
  34. (en)Fold.
  35. (en)Austere.
  36. (en)Rough.
  37. (en)Severe.
  38. (en)Starchy.
  39. (en)Stony.
  40. (en)Stringent.
  41. (en)Substantial.
  42. (en)Thick.
  43. (en)Tough.
  44. (en)Unfeeling.
  45. (en)Wooden.
  46. (en)Draconian.
  47. (en)Flinty.
  48. (en)Hard core.
  49. (en)Stark.
  50. (en)Gizzard.
  51. (fr)Gésier

katı hal

  1. Özdegin belirli bir oylumu ve belirli bir biçimi olan hali; bir katının öğecikleri, değişmez bir denge konumu çevresinde titreşir, ancak yer değiştiremez, anlamdaş katı, katı durum.
  2. Özdegin belirli bir oylumu ve belirli bir biçimi olan hali; bir katının öğecikleri, değişmez bir denge konumu çevresinde titreşir, ancak yer değiştiremez, anlamdaş katı, katı durum.
  3. (en)Solid, solid state.
  4. (al)Fester, fester Zustand
  5. (fr)Solide, état solide

katı açı

  1. Bir koninin, tepesini özek alan bir yuvar yüzeyinden ayırdığı parçanın yüzölçümünün, yüzey yarıçapının üstikisine oranı.
  2. Bir koninin, tepesini özek alan bir yuvar yüzeyinden ayırdığı parçanın yüzölçümünün, yüzey yarıçapının üstikisine oranı.
  3. (en)Solid angle.
  4. (al)Raumwinkel
  5. (fr)Angle solide

katı alaka

  1. Alakayı kesme. (Osmanlıca'da yazılışı: kat'-ı alâka)

Türetilmiş Kelimeler (bis)

katı açıkatı alakakatı aranımkatı arzkatı asıltıkatı atıkkatı bir biçimdekatı cisimkatı cisimler fiziğikatı çözeltikatkat alanları toplamıkat çekmekat çıkmakat çıkmak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın