kasavet etmek ne demek?
- Üzülmek, kaygılanmak.
kasavet çekmek
- Üzülmek, tasalanmak, kaygılanmak.
kasavet
- Üzüntü, tasa, kaygı, sıkıntı.
- Kalb katılığı, gaflet.
Gloom, depression, desolation.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
Step.
Say.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
kasavet çekmekkasavetkasavetlenmekasavetlenmekkasavetlikasavetsizkasavetsiz ağız anahtarsız açılırkasavetsizlikkasavelekasavele palangasıkasavakasavankasavan atmakkasakasa açığıkasa bonosukasa borç belgitikasa çekietmeketmek yapmaketmeetme bulma dünyasıetme bulursun, inleme ölürsünetme bulursun, inleye inleye ölürsünetme eyleme