juxtapositional assimilation ne demek?

  1. Yakın benzeşme

yakın

  1. Az bir ara ile ayrılmış olan (zaman veya yer), uzak karşıtı.
  2. Küçük, önemsiz değişikliklerle birbirinden ayrılan.
  3. Aralarında sıkı ilgi bulunan.
  4. Benzeyen, andıran, yaklaşan
  5. Erişmesi, olması zaman bakımından yaklaşmış olan
  6. Uzak olmayan yer.
  7. Aralarında sıkı ilişki olan arkadaş, dost veya akraba
  8. Bk. kesinlik
  9. Merkezin veya gövdenin yakınında yerleşik olan
  10. Bkz. proksimal

juxtaposition

  1. Bkz. jukstapozisyon
  2. Bitişik olma
  3. Yan yana koyma, dizme

juxtapositive

  1. Bitişik olan
  2. Bitişik olmayı belirten

assimilation

  1. Bkz. asimilasyon
  2. Benzeyiş, benzeşme
  3. Özümseme, özümleme, sindirim

Türetilmiş Kelimeler (bis)

juxtapositionjuxtapositivejuxtaposejuxtaposedjuxtaposed sentencejuxtaposed toassimilationassimilation capacityassimilation efficiencyassimilation principleassimilativeassimilateassimilate properlyassimilate toassimilatedassimilable
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın