juxtapositional assimilation ne demek?
- Yakın benzeşme
yakın
- Az bir ara ile ayrılmış olan (zaman veya yer), uzak karşıtı.
- Küçük, önemsiz değişikliklerle birbirinden ayrılan.
- Aralarında sıkı ilgi bulunan.
- Benzeyen, andıran, yaklaşan
- Erişmesi, olması zaman bakımından yaklaşmış olan
- Uzak olmayan yer.
- Aralarında sıkı ilişki olan arkadaş, dost veya akraba
- Bk. kesinlik
- Merkezin veya gövdenin yakınında yerleşik olan
- Bkz. proksimal
juxtaposition
- Bkz. jukstapozisyon
- Bitişik olma
- Yan yana koyma, dizme
juxtapositive
- Bitişik olan
- Bitişik olmayı belirten
assimilation
- Bkz. asimilasyon
- Benzeyiş, benzeşme
- Özümseme, özümleme, sindirim