juxtaposed sentence ne demek?
- Bağımsız sıralı birleşik cümle
juxtaposed
- Yan yana yerleştirilmiş
- Sıralanmış
- Yan yana koymak, dizmek, sıralamak
juxtaposed to
- Bitişik
sentence
- Cümle, tümce
- Mahkum etmek, hakkında hüküm vermek
- Ceza vermek, hüküm giydirmek
- İlam, karar, hüküm