incumbent on a muslim ne demek?

  1. Vacip

vacip

  1. Müslümanlıkça yapılması gerekli olan
  2. Yapılması gerekli olan.
  3. Gerekli.
  4. Müslümanlıkça yapılması gerekli olan.
  5. Zorunlu olan.
  6. (en)Obligatory.
  7. (en)Required.
  8. (en)Incumbent.
  9. (en)Incumbent on a Muslim.

incumbent

  1. Görev olarak yükletilmiş
  2. Görevli, memur
  3. Zorunlu, yükümlü, ödevli
  4. Mahalle papazı

incumbent on

  1. Görevi olan

on

  1. Dokuzdan sonra gelen sayının adı.
  2. Bu sayıyı gösteren 10, X rakamlarının adı.
  3. Dokuzdan bir artık.
  4. Ketonları gösteren son ek, propanon (dimetil keton): 2-bütanon (etil metil keton) gibi.
  5. (en)-one.
  6. (en)Deca-.
  7. (en)In progress; proceeding; as, a game is on.
  8. (en)In operation or operational; 'left the oven on'; 'the switch is in the on position' planned or scheduled; 'the picnic is on, rain or shine'; 'we have nothing on for Friday night' indicates continuity or persistence or concentration; 'his spirit lives on'; 'shall I read on?' in a state required for something to function or be effective; 'turn the lights on'; 'get a load on'.
  9. (en)With a forward motion; 'we drove along admiring the view'; 'the horse trotted along at a steady pace'; 'the circus traveled on to the next city'; 'move along'; 'march on'.
  10. (en)Indicates continuity or persistence or concentration; 'his spirit lives on'; 'shall I read on?'.

a

  1. Ülke, kurum ve yatırım araçlarının yüksek güvenilirlik aralığını gösteren ve derecelendirme kuruluşu tarafından verilen not. A'nın sayıları arttıkça güvenilirlik derecesi yükselir; işaret değişiklikleri her bir konum için olumlu veya olumsuz gelişmelere işaret eder (AA, AAA, A+, AA- vb).
  2. Yunanca yokluk ifade eden ön ek.
  3. Amper.
  4. Anot.
  5. Angström.
  6. Argon simgesi. (II)
  7. Kazanılmış bağışıklık yetmezlik sendromu.
  8. Bk. adres çözünümü iletişim kuralı
  9. (en)AIDS.
  10. (en)Association of Research-based Pharmaceutical Companies.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

incumbentincumbent onincumbent uponincumbentlyincumbencyonon a charge of murderon a daily basison a full stomachon a givenon a given dayon a knife edgeon a large scaleon a lineon a major scaleoo henryo ağır yaralıo anda söylemeko anda uydurmak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın