iş yerinde oturan ne demek?
Livein
livein
- Iş yerinde oturan
- Iş yerinde oturmayı gerektiren (vazife)
- Protesto maksadıyle bir süre umumi bir yerde oturma.
iş
- Bir sonuç elde etmek, herhangi bir şey ortaya koymak için güç harcayarak yapılan etkinlik, çalışma
- Bir değer yaratan emek.
- Birinden istenen hizmet veya birine verilen görev
- Sanayi, ticaret, tarım, maliye vb. alanlara ilişkin ekonomik etkinliklerin bütünü.
- Kamu yararına yapılan işler.
- Herhangi bir yere düzen verici, günlük yaşayışı sağlayıcı her türlü çalışma.
- Geçim sağlamak için herhangi bir alanda yapılan çalışma, meslek
- İş yeri
- Bir mal veya hizmet üretmek için harcanan emek.
- Tarım, sanayi ve hizmetler gibi çeşitli iktisadi alanlarda yürütülen etkinlikler.
iş acentası
Business agent
yerinde
- İyi, yeterli
- Zamanı, yeri uygun düşerek, gerektiği biçimde.
- Durumunda
Answerable.
Applicable.
Apposite.
Appropriate.
Apropos.
Becoming.
Befitting.
oturan
Inhabitant.
Sitting.
Snug-fitting.
Inhabitant sakin.
Resident.
Residentiary.
Residing.
Sitter.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
işiş acentasıiş açmakiş adamıiş adayıiş adımıiş ahlakıiş akdiiş akış denetimiiş akışıyerindeyerinde bırakılmayerinde bulunmayan kimseyerinde cevapyerinde duramamayerinde duramamakyerinde duramayacak halde olanyerinde duramayanyerinde duramayan kimseyerinde duramazyerin derinliklerinde kayalaşmışyerin dibiyerin dibine batmakyerin dibine sokmayerin dibine sokmak