için iyi gitmek ne demek?

  1. (en)Fare well

fare

  1. Sıçangillerden, küçük vücutlu, kemirgen, memeli hayvan (Mus).
  2. Sıçan.
  3. Memeliler (Mammalia) sınıfının, kemiriciler (Rodentia) takımından, sıçanımsılar'a (Myomorpha) mensup memelilerin genel adı.
  4. (en)Dormouse.
  5. (en)To go; to pass; to journey; to travel.
  6. (en)To be in any state, or pass through any experience, good or bad; to be attended with any circummstances or train of events, fortunate or unfortunate; as, he fared well, or ill.
  7. (en)To be treated or entertained at table, or with bodily or social comforts; to live.
  8. (en)To happen well, or ill; used impersonally; as, we shall see how it will fare with him.
  9. (en)To behave; to conduct one's self.
  10. (en)Journey; a passage.

için

  1. Amacıyla, maksadıyla
  2. Sebep ve sonuç belirten bir söz
  3. -dan / -den dolayı, ... -dan / -den ötürü
  4. Özgü, ayrılmış.
  5. Düşüncesince, kendince, göre
  6. Hakkında
  7. Oranla, göz önünde tutulursa.
  8. Karşılığında, karşılık olarak.
  9. (en)In the cause of.
  10. (en)So as to.

için için

  1. Içinden, açığa vurmayarak, yavaş yavaş, gizli gizli.

iyi

  1. İstenilen, beğenilen nitelikleri taşıyan, beğenilecek biçimde olan, kötü karşıtı
  2. Bol, yararlı, kazançlı.
  3. Çok.
  4. Uğurlu, hayırlı, iyilik getiren.
  5. Esen, sağlıklı.
  6. Yerinde, uygun.
  7. Yeterli, yetecek miktarda olan
  8. Öğrencinin değerlendirilmesinde kullanılan orta ile pekiyi arasındaki not.
  9. (Geniş anlamında) a. İşe yarar, ereğine, özüne uygun, doğru yapılmış; doğasına uygun. b. İstenmeğe değer olan. c. Değere yönelmiş, değere ilişkin, değerle belirlenmiş, değerli.
  10. Ahlâkın ve ahlâk felsefesinin temel kavramı: Ahlaksal değer; ahlaksal olanın olumlu ana niteliğini gösteren özel kavram; ahlâkça değerli olan (karşıt kavramı: kötü). Ahlâk felsefesinde şu anlamlarda kullanılır: a. (Skolastikte) Tanrı'nın istemiş olduğu dünyadaki varlık düzeni ile uyum. b. (Kant'ta) İstencin, içerik bakımından değil de, yalnızca ahlâk yasasınca belirlenmiş olan biçimsel niteliği.

gitmek

  1. Bir yere doğru yönelmek
  2. Bir yerden veya bir işten ayrılmak.
  3. Çıkmak, ulaşmak.
  4. Belli bir amaçla bir yere devam etmek veya bir işle uğraşmak.
  5. Sürmek, devam etmek
  6. Yakışmak, yaraşmak.
  7. Tüketilmek, harcanmak
  8. Götürülmek, gönderilmek.
  9. (en)Take one's way.
  10. (en)Go away.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

içiniçin içiniçin çalışmakiçin dogaliçin güncellestiriçin içiniçin için gülmekiçin için yanan ateşiçin için yanmakiçin karliiçiiçi açılmakiçi almamakiçi bayılmakiçi beni yakariyiiyi adamiyi ağırlamakiyi ailedeniyi aileden geleniyi akortluiyi akşamlariyi akşamlar demekiyi anlamakiyi anlaşmakiyiyabiyab ü zehabiyadiyadet
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın