heyecan uyandırmak ne demek?
Excite, create a stir, make a stir.
heyecan uyandıran
Splashy.
heyecan
- Sevinç, korku, kızgınlık, üzüntü, kıskançlık, sevgi vb. sebeplerle ortaya çıkan güçlü ve geçici duygu durumu.
- Coşku.
- Organizmanın durgun ve olağan durumundan herhangi bir biçimde uzaklaşması hali.
- Duygularda meydana gelen coşma, coşkunluk.
- Birden bire şiddetle hislenme. Ürperme.
- Bir uyarıcı karşısında, aşırı derecede duygulanış nedeniyle fizyolojik değişmelere yol açan tepki.
Emotion.
Excitement.
Sensation.
Enthusiasm.
uyandırmak
- Uyanmasına yol açmak
- Çıra, lamba, soba vb. ışık veren şeyleri yakmak, tutuşturmak.
- Üstü küllenmiş ateşi yeniden canlandırmak.
- Herhangi bir sebeple dernekteki üyeliğin dondurulmasından vazgeçerek çalışmalara katılmasına izin vermek.
- Aklını başına toplamasını sağlamak.
Wake up.
Awake.
Wake.
Waken.
Arouse.