hafif para cezası ne demek?
Nominal fine.
nominal
- Ad belirtilerek yapılan.
- Itibari
- Bk. başabaştan aşağı
Of or pertaining to a name or names; having to do with the literal meaning of a word; verbal; as, a nominal definition.
Existing in name only; not real; as, a nominal difference.
Nominalist.
Verb formed from a noun.
In name only Differences in compounding cause the nominal rate to differ from the effective interest rate Inflation causes the purchasing power of money to differ from one time to another.
The exact intended value for a specified parameter Tolerances are specified as positive and negative deviations from this value.
Denoting the standard or ideal values of the parameters specified for the elements that make up bar code symbol characters.
hafif
- Çabuk uyanılan (uyku).
- Tartıda ağırlığı az gelen, yeğni, ağır karşıtı.
- Güç veya yorucu olmayan, kolay.
- Ağırbaşlı olmayan, ciddi olmayan, hoppa.
- Miktarı az, sindirimi kolay (yiyecek)
- Kalınlığı veya yoğunluğu az olan
- Etkisi az olan, sert karşıtı.
- Önemli olmayan.
- Ağır olmayan. Hafif. Yeğni.
Light.
hafif adımlarla yürüme
Tripping.
para
- Devletçe bastırılan, üzerinde değeri yazılı kâğıt veya metalden ödeme aracı, nakit.
- Kazanç, zenginlik
- Kuruşun kırkta biri.
- Yanında, yan. Örn. Para-aortik aortun yanında.
- Yunanca yanında anlamına gelen bir ön ek.
- 1,4 durumunu gösteren ön ek.
- Bir asit, tuz ya da esterin olağanüstü sayıda su molekülü ile birleştiğini gösterir ön ek.
- Çift dönme nicem sayısı ve karşıt koşut çekirdek dönüsü koşulunu belirleyen ön ek.
- Yan.
- Yanında.Dgr.: anat. para
ceza
- Uygunsuz davranışlarda bulunanlara uygulanan üzüntü, sıkıntı, acı verici işlem veya yaptırım.
- Suç işleyen bir kimsenin yaşantısına, özgürlüğüne, mallarına, onuruna karşı yasaların öngördüğü yaptırım
- Suç işleyen bir kimsenin yaşantısına, özgürlüğüne, mallarına, onuruna karşı devletin koyduğu sınırlama.
- Bk. ödek
- karşılık, mukabil, ivaz.
- Karşılık, mukabil, ivaz. Cürüm veya günah işleyenlere verilen azab.
- Hüzünle ağlayıp sızlanmak. Sabırsızlık yüzünden telaş ve teessür göstermek.
- Az nesne. (Osmanlıca'da yazılışı: cez'a)
Punishment, penalty.
Imposition.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
hafifhafif adımlarla yürümehafif adımlarla yürüyenhafif agregahafif agregathafif akşam yemeğihafif alaşımhafif arabahafif ateşli silahlarhafif ateşte kaynatmakhafihafi celsehafi temsilhafidhafideparapara akmakpara aktarım gideripara aktarımıpara alıcısıpara alım satımıpara alımıpara alımı giderleripara alımı sayışımıpara alımı yetkisiparpar delictumpar excellencepar exemplepar imi