gün ne demek?

1. Güneş
2. Yer yuvarlağının kendi ekseni etrafında bir kez dönmesiyle geçen 24 saatlik süre

   Kız kardeşi üç yıl, bir gün olsun canı sıkılmadan yaşadı Tatvan'da.

   N. Cumalı

3. Güneş ışığı.
4. Gündüz

   Bütün gün yanında kalırdım.

   A. Ağaoğlu

5. İçinde bulunulan zaman

   Aylıkları, günün ihtiyaçları karşısında devede kulak gibi kalıyordu.

   R. N. Güntekin

6. Güneş'in öğleden art arda iki geçişi arasındaki zaman süresi.
7. Ortalığın aydınlık olduğu zaman aralığı.
8. Zaman, sıra

   Biz bu ihtiyara son günlerinde hiç aklından geçirmediği bir saadet sağladık.

   H. Taner

9. Çağ, devir.
10. İyi yaşanmış zaman.

    Zavallı, gün görmedi.

11. gündüz vakti / aydınlık
12. Bayram niteliğinde özel gün
13. Belirli günlerde ev hanımlarının konuk ağırlamak için yaptıkları toplantı

    Yarın günümüz var.

14. Haya, husye.
15. Sunlight.
16. Sunshine.
17. Daytime.
18. Today.
19. Present.
20. Time.
21. Period.
22. Good times.
23. Date.
24. At-home day.
25. Lady's at-home day.
26. Day.
27. Jour

güneş

1. Gezegenlere ve yer yuvarlağına ışık ve ısı veren büyük gök cismi.
2. Bu gök cisminin yaydığı ışık ve ısı.
3. Her gün doğup battığını gördüğümüz en parlak gökcismi.
4. Çevresindeki sisteme ait gezegenlerin etrafında döndüğü, ışık ve ısı yayan büyük gök cismi, şems.
5. Sun.
6. Solar.
7. Sunshine.
8. Daystar.
9. Helio-.
10. Eclipse.

gün batması

1. Güneş'in gözerimi altına inmesi.
2. Sunset.
3. Coucher du soleil

gün ağarırken

1. At dawn.

Türetilmiş Kelimeler (bis)