göz ucuyla görmek ne demek?
- Fark etmek
Benim için dualar okuduğunu göz ucuyla görebiliyordum.
Ayşe Kulin
fark
- Ayırma, ayrılma, seçilme,
- Bir kimse veya nesnenin bir başkasıyla karıştırılmamasını sağlayan ayrılık, benzer şeyleri birbirinden ayıran özellik, başkalık, ayrım, nüans
- Ayrım.
- Çıkarma işleminin sonucu.
- Menkul değerler borsasında piyasa yapıcı tarafından belirlenen alış ve satış fiyatları arasındakifark.
- Kredi faizlerinde geri ödeme riskine göre belirlenen faizfarkı.
- Bk. çıkarım
- Arta kalan
- Ayrılık, başkalık.
Difference.
göz ucuyla bakma
Slant.
göz ucuyla bakmak
- Belli etmemeye çalışarak başını çevirmeden yandan bakmak.
- Fark ettirmeden gözlemek, belli etmemeye çalışarak başını çevirmeden yandan bakmak
Look askance on, look at smb. askance, take a slant at, squint at.
görmek
- Göz yardımıyla bir şeyin varlığını algılamak, seçmek
- Anlamak, kavramak, sezmek
- Yanına gidip konuşmak.
- Bir şey hakkında bir yargıya varmak, değerlendirmek.
- Belirli bir zamanın içinde bir olaya tanık olmak, yaşamak
- Yapmak, etmek.
- Kendisine yapılmak, bir davranışla karşılaşmak, maruz kalmak.
- Almak.
Transact.
Observe.