fırınlı ocak ne demek?
Range
range
- Menzil
- Dizmek, sıralamak
- Sınıflandırmak
- Tanzim etmek, tertip etmek, düzeltmek
- Dolaşmak, gezinmek
- Otlatmak, meraya salmak
- Alan, saha
- Menzilini bulmak (top)
- Ayarlamak, kurmak (teleskop)
- Uzanmak, yayılmak
fırınlı
- Fırınlanmış.
fırınlık
- Fırında pişirilmeye hazır (yemek).
- Bir fırının alacağı kadar.
ocak
- Ateş yakmaya yarayan, pişirme, ısıtma, ısınma vb. amaçlarla kullanılan yer
- Şömine
- Isı vererek üzerine veya içine konulan maddeleri ısıtan, pişiren, kaynatan, eriten araç veya alet
- Kahvelerde, kuruluşlarda çay, kahve vb.nin yapıldığı yer
- Yer üstünde veya yer altında cevher çıkarılan yer.
- Bahçelerde ve bostanlarda her tür meyve ve sebze ekimine ayrılmış, çevresinden biraz yükseltilmiş toprak parçası
- Aynı amaç ve düşünceyi paylaşanların kurdukları kuruluş veya toplandıkları, görev yaptıkları yer
- Ev, aile, soy
- Bir takımyıldızın adı.
- Çeşitli mineral, kömür ya da cevherlerin yerkabuğundan çıkartıldığı üretim yeri.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
fırınlıfırınlıkfırınlamafırınlamakfırınlamamakfırınlanmafırınlanmakfırınfırın astarıfırın atmosferifırın atmosferi ayarlamafırın büyüklüğüfırılfırıl bağlaşımıfırıl döngüsüfırıl fırılfırıl fırıl çevirmekocakocak ağalarıocak arabasıocak ateşiocak ayağıocak ayaklığıocak ayıocak ayı hastalığıocak ayıhastalığı sporlusuocak başçavuşuocağa çıkmaocağı batmakocağı kör kalmakocağı sönmekocağı tütmek