elektrik tesisatını yapmak ne demek?
Wire, wire to.
elektrik
- Maddenin elektron, pozitron, proton vb. parçacıklarının hareketleriyle ortaya çıkan enerji türü.
- Bu enerjinin gündelik hayatta kullanılan biçimi.
- Bu enerjiden elde edilen aydınlanma.
- Fiziğin, elektrik olaylarını inceleyen kolu.
- Çarpıcılık, cazibe, canlılık
- Elektrikle çalışan.
- Duruk ya da devinenelektrik yüklerinin yol açtığı tüm görüntüleri inceleyen doğabilim dalı.
- Yükünün yol açtığı bütün olaylar için kullanılan genel terim.
- İki nesnenin birbirine sürtünmesiyle, sıkıştırma gibi herhangi bir mekanik etki sırasında, ısının kimi örütler, ışığın kimi özdekler üzerindeki etkisiyle ya da ayrı potansiyelli iki özdek arasında oluşan ve etkisini çekme, itme, mekanik, kimyasal, ısıl vb. olaylar biçimin de gösteren erke türü.
- İki nesnenin birbirine sürtünmesiyle, sıkıştırma gibi herhangi bir mekanik etki sırasında, ısının kimi örütler, ışığın kimi özdekler üzerindeki etkisiyle ya da ayrı potansiyelli iki özdek arasında oluşan ve etkisini çekme, itme, mekanik, kimyasal, ısıl vb. olaylar biçimin de gösteren erke türü.
elektrik akımı
- Katı, sıvı ya da uçun durumlanndaki iletkenlerden artı ya da eksi yüklü parçacıklar akışı olarak gözlenen olay.
- Bk. akım
- Bkz. akım.
Electric current.
Electricity.
Elektrischer Strom
Courant électrique
yapmak
- Yol almak
- Bir harekete, işe başlamak veya bir hareketle, işle uğraşmak
- Salgılamak, çıkarmak
- Dışkı çıkarmak
- Gerçekleştirmek
- Tehdit yoluyla birini herhangi bir duruma düşürmek
- Evlendirmek
- Bir durum yaratmak
- Edinmek, sahip olmak
- Bir kimseye bir meslek kazandırmak, yetiştirmek