ele vermemek ne demek?
Close the ranks.
close
- Kapamak, kapatmak
- Yaklaşmak
- Yakın, birbirine yakın
- Anlaşmak, uzlaşmak
- Kısımları birbirine yakın, sıkı
- Kapalı, kapatılmışı
- Dar, sıkışık
- Havasız
- Fikirlerini açıklamaktan kaçınan, sıkı ağızlı
- Gizli tutulan, saklı, mahrem
ele verme
Betrayal, sellout, giving away, delation, denunciation.
ele vermek
- 1) suçlu bir kimseyi haber verip yakalatmak, ihbar etmek: O adamlar kim ise haber vermeli, dikkat etsinler, kendilerini sakın ele vermesinler. -H. E. Adıvar. 2) herhangi kötü bir şey yapanın yaptığını herkese bildirmek; 3) ortaya çıkarmak: İki kaşının arasında, yaşından ziyade asabiyetini ele veren birkaç çizgi belirdi. -E. Şafak.
Betray, give away, grass on smb., delate, peach against, peach on, finger, give up, grass, sell, shop, split on.
vermemek
Withold
Türetilmiş Kelimeler (bis)
ele vermeele vermekele verenele veren kimseele verir talkını , kendi yutar salkımıele aitele alarakele alınırele alınmakele alınmazele alırele alış tarzıele almakele avuca sığmamakele avuca sığmayan tipelelel açmakel adamıel ağzına bakan, karısını tez boşarvermemekvermeverme aralığıverme durumuverme hedefiverme kaynağı