ekmeğini yemek ne demek?

  1. 1) birisinin işinde çalışarak kendi geçimini sağlamak: “Bedavadan ekmeğini yediği gazeteyi tekmeledikten sonra, aynı gazete geriye döneni tekrar bağrına nasıl basar?” -N. F. Kısakürek. 2) geçim yönünden birisinin yardımından yararlanmak: Oğlunun ekmeğini yiyemeden öldü.

ekmeğini çıkarmak

  1. Çalıştığı işten geçimini karşılayacak kadar kazanç sağlamak: “Şu dünyada her birimiz alnımızın teriyle ekmeğimizi çıkarmak zorundayız.” -Halikarnas Balıkçısı.

ekmeğini ekmekçiye ver, yarısını yerse helal olsun

  1. Verilecek ücret ne kadar çok olursa olsun, her iş uzmanına yaptırılmalıdır.

yemek

  1. Yeme, karın doyurma işi
  2. Yenmek için pişirilip hazırlanmış yiyecek, aş, taam.
  3. Günün belli saatlerinde yenilen besin
  4. Konuklara yiyecek verilerek yapılan ağırlama
  5. Ağızda çiğneyerek yutmak
  6. Aşındırmak, kemirmek, oymak, delmek
  7. Isırmak.
  8. Batmak, çizmek, kaşındırmak, dalamak.
  9. Hoşa gitmeyen kötü bir duruma uğramak, tutulmak
  10. Hakkı olmayan ve kendisine yasak edilmiş bulunan bir şeyi kabul etmek.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

ekmeğini çıkarmakekmeğini ekmekçiye ver, yarısını yerse helal olsunekmeğini kana doğramakekmeğini kazanmakekmeğini taştan çıkarmakekmeğin büyüğü, hamurun çoğundan olurekmeğinden etmekekmeğinden olmakekmeğine göz koymakekmeğine yağ sürmekekmeği ekmekçiye ver, bir ekmek de üste verekmeğe sürülen şeyyemekyemek alanlarıyemek artığıyemek artıklarıyemek asansörüyemek bilgisiyemek borusuyemek borusu bölütsel aplazisiyemek borusu çöküntüsüyemek borusu daralmasıyemeyeme de yanında yatyeme içmeyeme içme durağıyeme içme ve barındırma giderleri
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın