doğru dürüst ne demek?
- Kusursuz, yanlışsız.
Bu mesele gün ışığına çıkmadıkça toplumun doğru dürüst bir düzen kurabileceğine inanmak zordur.
B. R. Eyuboğlu - Tam olarak, eksiksiz olarak, istenildiği gibi, kusursuz, yanlışsız bir biçimde
Uzun boylu garp müziğini doğru dürüst tadamıyoruz.
B. R. Eyuboğlu Properly.
As straight as a tie.
Straight and narrow.
doğru dürüst çalışmayan
On the blink.
doğru düşünceli
Right minded.
dürüst
- Sözünde ve davranışlarında doğruluktan ayrılmayan, doğru (kimse)
- Kurallara uygun, yanlışsız
- Bütün, tam.
- Doğru, düzgün, sağlam.
- Sıhhati yerinde, sağ, sahih, salim.
Honest.
Straightforward.
Above-board.
Conscientious.
Right-minded.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
doğru dürüst çalışmayandoğru düşüncelidoğru doğrudoğru doğru dosdoğrudoğru durmakdoğrudoğru açıdoğru akımdoğru akıma çevirmedoğru akıma çevirmekdoğru bağıntıdoğru biçimdedoğru bildiği yoldan ayrılmamakdoğru bilgidoğru bilinmeyince eğri bilinmezdoğramdoğram doğramdoğramadoğrama dişidoğrama işidürüstdürüst adamdürüst davranışdürüst davranmakdürüst işdürüst kimsedürüst olamayandürüst olarakdürüst olmamadürüst olmayandürüdürülmedürülmekdürülmüş şeyi açmakdürülü