doğal öldürücü hücre ne demek?
- Mikropla enfekte hücreleri veya tümör hücrelerini doğrudan eritici mekanizmalarıyla veya salgıladığı interferon-y ile öldürerek işlev gören, yüzeyinde immünoglobulin ve T hücresi almacı taşımayan büyük granüler lenfosit, NK hücresi.
- Yüzeyinde immünoglobülin ve T hücresi reseptörü taşımayan, mikropla enfekte hücreleri veya tümör hücrelerini doğrudan eritici mekanizmalarıyla veya salgıladığı IFN-γ ile öldüren, doğal bağışık yanıtta rol oynayan, büyük granüler lenfosit, NK hücresi.
Natural killer cell, nk cell.
doğal öldürücü hücreler
- Özellikle tümör hücrelerini tanıyan ve öldüren büyük granüllü bir çeşit lenfositler sınıfı.
Natural killer cells.
NK cells, natural killer cells.
Cellules NK
doğal
- Doğada olan, doğada bulunan.
- Doğada rastlandığı gibi, doğaya uygun olan, doğa güçlerine, kurallarına uyan, tabii, natürel.
- Kendiliğinden olan, insan eliyle yapılmamış, yapay karşıtı.
- Yapmacık olmayan.
- Olağan, alışılmış, her zamanki gibi olan, beklenildiği gibi.
- Sağduyuya, mantığa, olağan düzene uygun olan.
- Katıksız, saf.
- Doğanın kendi düzeni içinde oluşan; yapay olarak hezırlanmamış olan.
- Tabi
- Bir maddenin normal yapısını muhafaza etmesi.
öldürücü
- Öldüren, ölüme sebep olan, ölüme yol açan
- Bayıltıcı, bunaltıcı, sıkıcı, yorucu
- Ölüm durumunun ortaya çıkması. Letal.
- Ölüme yol açan veya ölüme neden olmak için yeterli olan, letal.
Punishing.
Suicidal.
Terminal.
Virulent.
Killer.
Oppressive.
hücre
- İnce bir zar içindeki protoplazma ve çekirdekten oluşmuş, bir organizmanın yapı ve görev bakımlarından en küçük birliği, göze.
- Küçük oda
- Tutukluların veya hükümlülerin yalnız olarak kapatıldıkları küçük oda
- Siyasi bir inançla gizli olarak çalışan bir örgütün genellikle aynı yerde çalışanlarının oluşturduğu topluluk.
- Göze
- Bir canlının tüm özelliklerini taşıyan en küçük yapı taşı.
- Genellikle gözle görülemeyecek kadar küçük, yarı geçirgen bir zar ile çevrili sitoplâzma kitlesinden oluşan, sitoplâzma içinde çeşitli hayalî olayları yürüten çekirdek, endoplâzmik retikulum, mitokondri, sentriol, lizozom, ribozom, gibi organeller ile mikrofilâmentler, mikrotüpçükler vb. yapılar bulunan, genetik materyali ya bir zar ile çevrili (ökaryot) ya da sitoplâzma içinde zarsız olarak yer alan (prokaryot) bir organizmanın yapı ve görev bakımından en küçük birliği.
- Bk. odacık
- Birkaç anlamı olan bir terim.1. Elektrokimyada bir tuz köprüsü ile elektriksel teması sağlanmış çözeltilere daldırılmış bir çift elektrottan ibaret bir sistem; elektrotlar dış devrede metalik iletken ile bağlıdır. 2. Spektroskopide, bir optik aletin ışık yolu üzerinde, içine numune konulan kap.
- Organizmanın canlılığını kendi başına sürdürebilen, bölünüp çoğalabilen ve dışarıdan aldığı maddeleri özümleyebilen en küçük birimi. Çekirdek ve sitoplazmadan oluşan hücre içerisinde canlılığını sürdürebilen organeller bulunurlarsa da bunların yaşaması hücrelerin canlılığını devam ettirmesine bağlıdır.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
doğal öldürücü hücrelerdoğaldoğal afetdoğal ahenkdoğal alandoğal amfiteatrdoğal anlakdoğal antikordoğal arınmadoğal artışdoğal artış oranıdoğadoğa bakım sorunudoğa bilgisidoğa bilimcidoğa bilimciliköldürücüöldürücü çıyanöldürücü darbeöldürücü dozöldürücü doz 50öldürücü doz ldöldürücü doz50öldürücü en düşük dozöldürücü faktöröldürücü genöldürücu