devran ne demek?

Kökeni: Arapça

  1. Dünya.

    Ben neyleyim büyükse devran.

    A. Hamit
  2. Devir, felek.
  3. Kader, talih.

    Herkesin başına yazılan gelir, devrandır.

    Cem Sultan
  4. Zaman, çağ.

    Ben artık eskisi gibi değilim / Devran değişti.

    B. Necatigil
  5. Felek.
  6. Yazgı.
  7. Bk. dönmek
  8. (en)Time, times.
  9. (en)Wheel of fortune, fate.

dönmek

  1. Kendi ekseni üzerinde veya başka bir şeyin dolayında hareket etmek
  2. Geri gelmek, geri gitmek
  3. Yönelmek
  4. Sapmak
  5. Bir şeyi andıracak duruma girmek, benzemek
  6. Sınıfta kalmak.
  7. Durumdan duruma geçmek, değişmek, olduğundan daha değişik bir durum almak, benzemek
  8. Belirli bir yerde dolaşmak.
  9. Dönme eylemi.
  10. (en)Pivo.

devran sürmek

  1. Mutlu bir şekilde egemen olmak

devranı

  1. Deverana ait ve müteallik. (Osmanlıca'da yazılışı: devranî)

Türetilmiş Kelimeler (bis)

devran sürmekdevranıdevrakdevralandevralan kimsedevralındığı yerdevralmadevrdevr i batıldevr i devonıdevr i fetretdevr i ictimadevdev adam hastalığıdev adımdev adımlarıyla ilerlemekdev adımlarla ilerlemek
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın