dımdızlak ortalıkta bırakmak ne demek?

  1. Her türlü varlıktan, olanaktan mahrum kılmak, yokluğa mecbur etmek: “Sanıyorum ki bazıları dünyayı altımızdan çekip bizi dımdızlak ortalıkta bırakmaya çalışıyorlar.” -A. Boysan.

dımdızlak

  1. Yalnız başına, yoksul.
  2. Çırçıplak.
  3. Tepesinde saçı dökülmüş (kimse)
  4. Elindeki her şeyini, imkânlarını yitirmiş.
  5. (en)Shatting on one's uppers.

dımdızlak kalmak

  1. Elindeki her şeyi, olanaklarını yitirmek.
  2. (en)To be left destitute.

ortalıkta

  1. Göz önünde, meydanda
  2. (en)In view.
  3. (en)In sight.

bırakmak

  1. Elde bulunan bir şeyi tutmaz olmak.
  2. Koymak
  3. Bir işi başka bir zamana ertelemek.
  4. Unutmak.
  5. Bulunduğu yeri veya durumu değiştirmemek.
  6. Saklamak, artırmak.
  7. Bir işin sorumluluğunu, yükümlülüğünü başkasına vermek, görevlendirmek
  8. Engel olmamak
  9. (en)Break oneself of a habit.
  10. (en)Leave.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

dımdızlakdımdızlak kalmakdımdızlak ortada kalmakdımaddımardımbırdatmadımbırdatmakdımbırtıortalıktaortalıkta bırakmakortalıkta dolaşanortalıkta dolaşmakortalıkortalık ağarmakortalık düzelmekortalık kararmakortalık karışmakortalıortalığı birbirine katmakortalığı götürmekortalığı gürültüye boğmakortalığı gürültüye vermek
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın