dımdızlak ne demek?

  1. Yalnız başına, yoksul.
  2. Çırçıplak.
  3. Tepesinde saçı dökülmüş (kimse)

    Göbeği dükkânımızdaki şarap şişelerinden daha şişkin ve daha yuvarlak olan dımdızlak başlı Barba hiç istifini bozmadı.

    O. C. Kaygılı
  4. Elindeki her şeyini, imkânlarını yitirmiş.
  5. (en)Shatting on one's uppers.

yalnız

  1. Yanında başkaları bulunmayan.
  2. Yanında başkaları olmayarak
  3. Ama.
  4. Toplumsal ilişkilerden yoksun veya yoksun bırakılan kişi.
  5. Yalnızca
  6. Toplumsal ilişkilerden yoksun ya da yoksun bırakılan kişi.
  7. (en)Alone.
  8. (en)Isolated.
  9. (en)Lone.
  10. (en)Lonely.

dımdızlak kalmak

  1. Elindeki her şeyi, olanaklarını yitirmek.
  2. (en)To be left destitute.

dımdızlak ortada kalmak

  1. Elindeki her şeyi, imkânlarını yitirmek.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

dımdızlak kalmakdımdızlak ortada kalmakdımdızlak ortalıkta bırakmakdımaddımardımbırdatmadımbırdatmakdımbırtı
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın