ortalık ağarmak ne demek?

  1. Sabah olmaya başlamak.
  2. Sabah olmaya başlamak: “Bu akşamki gerçek, ortalık ağarmadan tersine döner.” -F. R. Atay.
  3. (en)To break.

sabah

  1. Sabah ezanı.
  2. Sabah namazı.
  3. Günün başlangıcı, günün ilk saatleri
  4. Ezanı.
  5. Namazı.
  6. Güneşin doğduğu andan öğleye kadar geçen zaman, sabahleyin, sabah vakti.
  7. Gün ağarmasından sonraki kısa zaman. Bu zaman gün ortasına dek de alınabilir.
  8. gündüzün ilk saatleri, günün başlangıcı
  9. Gündüzün ilk saatleri, günün başlangıcı.
  10. Gün doğmasına yakın vakitten, öğle vaktine kadar olan zaman.

ortalık

  1. Bulunulan yer, çevre
  2. İçinde bulunulan, yaşanılan ev, oda vb. yer
  3. Yeryüzünün görünen bölümü, çevre, etraf
  4. Soyut anlamda, yaşanan ortam
  5. (en)One's immediate surroundings.
  6. (en)The world around.
  7. (en)Surroundings.
  8. (en)The area around one.

ortalık düzelmek

  1. Karışıklık yok olmak, tedirginlik kalmamak.
  2. Toplum içindeki karışıklık yok olmak, tedirginlik kalmamak, maddi durum düzelmek: “Ben de ödünç para bulsam hiç düşünmeden alırım. Ortalık elbet düzelir, öderim.” -M. Ş. Esendal.

ağarmak

  1. Aydınlanmak
  2. Kırlaşmak, ak duruma gelmek
  3. Su ile yıkanıp temizlenmek, tertemiz olup beyazlaşmak
  4. Beyazlaşmak
  5. Rengi solmak.
  6. Ak olmak, ak hale gelmek, beyazlamak.
  7. Şafak sökmek
  8. Yaşlanmak.
  9. (en)Bleach.
  10. (en)Grey.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

ortalıkortalık düzelmekortalık kararmakortalık karışmakortalık sütliman olmakortalık yatışmakortalıkçıortalıkı birbirine katmakortalıktaortalıkta bırakmakortalıortalığı birbirine katmakortalığı götürmekortalığı gürültüye boğmakortalığı gürültüye vermekağarmakağarmaağarmamakağarmışağarağaranağaran baş, ağlayan göz gizlenmezağaran saçağarantanağaağa aitağa arzıağa borç eder, uşak harçağa bölüğü
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın