dımdızlak ortada kalmak ne demek?
- Elindeki her şeyi, imkânlarını yitirmek.
Zehra dımdızlak ortada kalacak.
A. İlhan
dımdızlak
- Yalnız başına, yoksul.
- Çırçıplak.
- Tepesinde saçı dökülmüş (kimse)
- Elindeki her şeyini, imkânlarını yitirmiş.
Shatting on one's uppers.
dımdızlak kalmak
- Elindeki her şeyi, olanaklarını yitirmek.
To be left destitute.
ortada
- Sonucu belli olmayan (karşılaşma).
- Görünür yerde, göz önünde.
In the middle.
In between.
Exposed.
Obvious.
Clear.
Apparent.
Evident.
Evidential.
kalmak
- Olduğu yeri ve durumu korumak, sürdürmek
- Zaman, uzaklık veya nicelik belirtilen miktarda bulunmak
- Konaklamak, konmak
- Oturmak, yaşamak, eğleşmek
- Hayatını sürdürmek, yaşamak.
- Varlığını korumak, sürdürmek
- Oyalanmak, vakit geçirmek
- Sınıf geçmemek.
- 1) yapılması düşünülmüş olduğu hâlde yapılmamak; 2) kararı bağlandığı hâlde uygulanmamak.
Stay.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
dımdızlakdımdızlak kalmakdımdızlak ortalıkta bırakmakdımaddımardımbırdatmadımbırdatmakdımbırtıortadaortada bırakmaortada bırakmakortada bir şeyler dönüyorortada bulunan şeyortada çalışmaortada fol yok yumurta yokortada kalmakortada koşkuortada olanortaorta açılı ışınorta açınıkorta afrikaorta afrika cumhuriyeti