choke on something ne demek?

  1. Soluk borusunun tıkanmasından dolayı konuşŸamamak veya nefes alamamak

choke

  1. Tıkanmak, ölmek
  2. Ağzını kapatma
  3. Boğma, tıkama
  4. Kısıcı, boğucu.
  5. Boğmak, nefesini kesmek, tıkamak
  6. Önünü kesmek
  7. Bastırmak, baskı altında tutmak
  8. Boğulmak, nefesi kesilmek
  9. Boğarak öldürmek

choke back

  1. Kontrol etmek
  2. Durdurmak
  3. Vazgeçirmek
  4. Kısmak
  5. Tutmak

on

  1. Dokuzdan sonra gelen sayının adı.
  2. Bu sayıyı gösteren 10, X rakamlarının adı.
  3. Dokuzdan bir artık.
  4. Ketonları gösteren son ek, propanon (dimetil keton): 2-bütanon (etil metil keton) gibi.
  5. (en)-one.
  6. (en)Deca-.
  7. (en)In progress; proceeding; as, a game is on.
  8. (en)In operation or operational; 'left the oven on'; 'the switch is in the on position' planned or scheduled; 'the picnic is on, rain or shine'; 'we have nothing on for Friday night' indicates continuity or persistence or concentration; 'his spirit lives on'; 'shall I read on?' in a state required for something to function or be effective; 'turn the lights on'; 'get a load on'.
  9. (en)With a forward motion; 'we drove along admiring the view'; 'the horse trotted along at a steady pace'; 'the circus traveled on to the next city'; 'move along'; 'march on'.
  10. (en)Indicates continuity or persistence or concentration; 'his spirit lives on'; 'shall I read on?'.

something

  1. Bir şey
  2. Bir parça şey
  3. Olağanüstü bir şey
  4. Falan.
  5. Bir şey, önemli bir şey

Türetilmiş Kelimeler (bis)

chokechoke backchoke coilchoke couplingchoke dampchoke downchoke feedchoke modulationchoke offchoke tochoadchoanachoanal atresiachoanocytechoanoflagellataonon a charge of murderon a daily basison a full stomachon a givenon a given dayon a knife edgeon a large scaleon a lineon a major scaleoo henryo ağır yaralıo anda söylemeko anda uydurmak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın