can hardly make ends meet ne demek?
- Her ay faturalarını nadiren öder, gerçekten gücü fazla yetmez
can
- Yakın dost, çok sevilen arkadaş.
- Yardımcı (could) -ebil-, yapmak imkanı olmak. (Can fiilinin gelecek zamanı yoktur, yerine will be able to kullanılır.)
- İnsan ve hayvanlarda yaşamayı sağlayan ve ölümle vücuttan ayrılan madde dışı varlık.
- Bektaşilik ve Mevlevilikte tarikat kardeşi.
- Çok içten, sevimli, sevilen, şirin.
- İnsanın kendi varlığı, özü.
- Yaşama, hayat.
- Güç, dirilik.
- Kişi, birey.
- Gönül.
can acısı
- Vücudun herhangi bir yerinde duyulan şiddetli acı
Acute pain.
hardly
- Zorlukla, güç bela
- Hemen hemen hiç
- Neredeyse hiç
- Sertçe, acımasızca
- Az bir olasılıkla
- Zorla, ancak
make
- Elde etmek
- Kazanmak
- Varmak
- Ilişki kurmak
- (yol)almak
- Zorlamak, mecbur etmek, yaptırmak
- Anlamak, anlam çıkarmak
- Etmek, tutmak
- Yetişmek
- Yapmak
Türetilmiş Kelimeler (bis)
cancan acısıcan afford tocan alacak noktacan alıcıcan alıcı bölümcan alıcı noktacan alıcı noktadancan alıcı noktaya dokunmakcan alıcılıkcaca 125ca 15 3ca 19 9ca açıklamasıhardlyhardly enough summarizehardly everhardly more thanhardly to have time to breathehardly visiblehardly worth ones salthardlinehardlinerhardhard and fasthard and fast rulehard as ironhard bargainharhar gürhar harhar hurhar vurup harman savurmak