beyin sarsıntısı geçirmek ne demek?

  1. (en)Be concussed.

be

  1. Berilyum elementinin simgesi.
  2. Türk alfabesinin ikinci harfinin adı, okunuşu.
  3. "Ey, hey, yahu" anlamlarında bir seslenme sözü
  4. (en)Been.
  5. (en)Goddamn.
  6. (en)Onside.
  7. (en)Underarm.
  8. (en)To make the action of a verb particular or definite; as, beget ; beset.
  9. (en)Spend or use time; 'I may be an hour' work in a specific place, with a specific subject, or in a specific function; 'He is a herpetologist'; 'She is our resident philosopher' have the quality of being; ; 'John is rich'; 'This is not a good answer' have life, be alive; 'Our great leader is no more'; 'My grandfather lived until the end of war' be identical to; be someone or something; 'The president of the company is John Smith'; 'This is my house' occupy a certain position or area; be somewhere; 'Where is my umbrella?' 'The toolshed is in the back'; 'What is behind this behavior?' to remain unmolested, undisturbed, or uninterrupted -- used only in infinitive form; 'let her be' happen, occur, take place; 'I lost my wallet; this was during the visit to my parents' house'; 'There were two hundred people at his funeral'; 'There was a lot of noise in the kitchen'.
  10. (en)The two-character ISO 3166 country code for BELGIUM.

beyin

  1. Kafatasının üst bölümünde beyin zarı ile örtülü, iki yarım yuvar biçiminde sinir kütlesinden oluşan, duyum ve bilinç merkezlerinin bulunduğu organ, dimağ.
  2. Muhakeme, usa vurma.
  3. Bir şeyi yönetmede önemli görevi olan kimse.
  4. Akıl, anlayış.
  5. Bilgisi, eğitimi, düşüncesi yüksek düzeyde olan kimse
  6. Omurgalılarda kafatası içindeki merkezi sinir sisteminin bir bölümü
  7. Omurgalı hayvanların sinir sisteminin kafatası içinde bulunan merkez bölgesi.
  8. Omurgasız hayvanlarda yutağın ve sindirim borusunun üzerindeki büyük sinir düğümü olan ganglion. Serebrum.
  9. Sinir sisteminin kafatası içerisinde kalan ve büyük beyin, beyincik ve beyin sapı olmak üzere üç kısma ayrılan merkez
  10. T. Kafatasının en büyük kısmını kaplayan, kalınca ve dayanıklı üç zarla örtülmüş olan bir sinir merkezidir. Yumuşak ve beyazımsı bir kitle olan beyin, duygu ve bilgi merkezidir. Ak ve boz maddeden yapılmıştır ve iki yarım küre olarak yaratılmıştır. Yarım kürelerden birinde bir arıza sebebiyle bu merkezin vazifesini yapamaması halinde diğer yarım küre o vazifeyi yapmağa devam etmek ve arızayı telafi etmek özelliğinde yaratılmıştır. Mesela: Bir yarım küredeki görme merkezi bozulsa insan kör olmaz. Diğer yarım küredeki merkez, bu vazifeyi devam ettirir.

beyin akımı

  1. (en)Brain wave.

geçirmek

  1. Geçme işini yaptırmak, geçmesini sağlamak.
  2. Bir şeyi bir yandan öbür yana götürmek
  3. Bir şeyi bir yerden başka yere taşımak, nakletmek.
  4. Tespit etmek, yazmak, kaydetmek
  5. Bir şeyi kendisine ayrılmış olan yere yerleştirmek, takmak
  6. Yola çıkan birini uğurlamaya gitmek, selametlemek, teşyi etmek.
  7. Bir süre yaşamak, oturmak, kalmak
  8. Giymek, giyinmek
  9. (en)See smb.
  10. (en)To the door.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

beyinbeyin akımıbeyin alerji eksenibeyin apsesibeyin atardamar çemberibeyin ayaklarıbeyin baskısıbeyin başatlığıbeyin boşluğubeyin büklümübeyibeyi batbeyi batılbeyi bi l vefabeyi fasidsarsıntısızsarsıntısızcasarsıntısarsıntı bunamasısarsıntı örnekbiçimisarsıntı sağaltımısarsıntı yanılgı örnekbiçimi
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın