başına karalar bağlamak ne demek?
- Çok üzülmek. Üzüntülü bir olay, bir acı nedeniyle çok kederlenmek, yas tutmak.
Bu acılı olaydan sonra kadıncağız başına karalar bağladı.
başına açmak
Let smb. in for.
başına balta kesilmek
- Sürekli istemek, ısrar etmek, inat etmek.
kara
- En koyu renk, siyah, ak, beyaz karşıtı.
- Yeryüzünün denizle örtülü olmayan bölümü, toprak.
- Yüz kızartıcı durum, leke.
- Kötü, uğursuz, sıkıntılı
- Bu renkte olan
- Esmer.
- İftira.
- Kara renk; üzerine düşen bütün ışığı soğuran cisimlerin rengi.
- En koyu renk, siyah.
- Zenci, esmer.
bağlamak
- Bir şeyi bir yere veya bir şeye tutturmak.
- Düğümlemek.
- Yara ilaç koyup bezle sarmak.
- Denk yapmak, paket yapmak.
- Oluşmak, tutmak, meydana gelmek
- Bir iş veya kimse için ayırmak, tahsis etmek.
- Anlaşma yapmak.
- Uyulması zorunlu olmak
- Ilzâm etmek, borçlandırmak.
Fixate.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
başına açmakbaşına balta kesilmekbaşına bela açmakbaşına bela almakbaşına bela kesilmekbaşına bela olmakbaşına bir hal gelmekbaşına bitmekbaşına buyrukbaşına buyruk kimsebaşın arkasıbaşın art eğik kasıbaşın bükücü kasıbaşın içinbaşın kayu etmekkaralar bağlamakkaralar giymekkaralar giymişkaralar nısıf küresikaralar yarımyuvarıkaraların kayma kuramıkaraların kaymasıkaralarin kaymasikaralahanakaralahana çorbasıkaralamakaralama bellegikaralama belleğikaralkarakara adamıkara afrikakara ağaçkakankara ağızlı