karalar bağlamak ne demek?
- Yas tutmak
Bütün yaşamı karardı, sokağa çıkamaz oldu, karalar bağladı.
Hıfzı Topuz - Bkz. karalar giymek
yas
- Ölüm veya bir felaketten doğan acı ve bu acıyı belirten davranışlar, matem.
Lament.
Mourning.
Mourning matem.
karalar giymek
- Matem tutmak.
- Yasa bürünmek.
- İnsanın büyük bir acı ve içinde olduğunu belli etmek amacıyla siyah elbise giymesi ya da siyah örtü bağlaması.
karalar giymek
- Matem tutmak.
- Yasa bürünmek.
- İnsanın büyük bir acı ve içinde olduğunu belli etmek amacıyla siyah elbise giymesi ya da siyah örtü bağlaması.
karalar giymiş
In mourning.
bağlamak
- Bir şeyi bir yere veya bir şeye tutturmak.
- Düğümlemek.
- Yara ilaç koyup bezle sarmak.
- Denk yapmak, paket yapmak.
- Oluşmak, tutmak, meydana gelmek
- Bir iş veya kimse için ayırmak, tahsis etmek.
- Anlaşma yapmak.
- Uyulması zorunlu olmak
- Ilzâm etmek, borçlandırmak.
Fixate.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
karalar giymekkaralar giymişkaralar nısıf küresikaralar yarımyuvarıkaraların kayma kuramıkaraların kaymasıkaralarin kaymasikaralahanakaralahana çorbasıkaralamakaralama bellegikaralama belleğikaralkarakara adamıkara afrikakara ağaçkakankara ağızlıbağlamakbağlamabağlama açınığıbağlama ağızlığıbağlama barınağıbağlama bileziğibağlambağlam değiştirmesibağlam duyarsızbağlam erkesibağlam kaydıbağlabağlaçbağlaç asıntısıbağlaç deyimibağlaç görevi gören kip