aynı sofrada yemek yiyen ne demek?
Commensal
commensal
- Aynı sofrada yemek yiyen
- Bkz. komensal
- Sofra arkadaşı
- Ortakçı hayvan, komensal hayvan
aynı sofrada yemek yiyen kimse
Commensal.
aynı
- Benzer
- Değişmeyen, aralarında ayrım olmayan
- Başkası değil, yine o.
- Ayırt edilemeyecek kadar benzeri, özdeşi, tıpkısı.
- Müşabih, mümasil, nazir.
- Bk. özdeş
Identical.
Alike.
Identic.
Same.
sofra
- Masa, sini vb. şeylerin, yemek yemek üzere hazırlanmış durumu
- Yemek (yedirme ve yeme).
- Birlikte yemek yiyenlerin tümü.
- Genellikle tekerlek biçiminde, üzerinde yemek de yenebilen ayaklı hamur tahtası
- Halı göbeğinde daire biçimindeki çiçekli bölüm.
- Anüs.
- Hlk. Anüs.
Table.
Dinner table.
Board.
yemek
- Yeme, karın doyurma işi
- Yenmek için pişirilip hazırlanmış yiyecek, aş, taam.
- Günün belli saatlerinde yenilen besin
- Konuklara yiyecek verilerek yapılan ağırlama
- Ağızda çiğneyerek yutmak
- Aşındırmak, kemirmek, oymak, delmek
- Isırmak.
- Batmak, çizmek, kaşındırmak, dalamak.
- Hoşa gitmeyen kötü bir duruma uğramak, tutulmak
- Hakkı olmayan ve kendisine yasak edilmiş bulunan bir şeyi kabul etmek.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
aynı sofrada yemek yiyen kimseaynıaynı acıyı hissetmekaynı ağzı kullanmakaynı ahırdan ataynı amaçlı olanaynı andaaynı anda birkaç işlem yapabilmeaynı anda her yerde bulunmaaynı anda iki zıt şeye inanmaaynı anda olmaaynayn i mürekkebayn üs seviraynaayna artifaktısofrada et kesmesofrada yemeği ısıtmakta kullanılan kapsofrasofra arkadaşısofra arkadaşlarısofra başısofra başı sohbetisofsof tvaresofasofa bedsofabed