attar of roses ne demek?

  1. Gül yağı

gül

  1. Başına ve sonuna ek ve isimler getirilerek yeni isimlerin türetilmesinde kullanılan bir isimdir, Ayşegül, Gülay gibi.
  2. Bilinen çiçek, gül çiçeği, gül ağacı.
  3. Tasavvufta Allah'ın birliğinin remzi.
  4. Bu bitkinin katmerli, genellikle kokulu olan çiçeği.
  5. Gülgillerin örnek bitkisi (Rosa).
  6. Gülgiller (Rosaceae) familyasından, reseptakulumu olgunlukta etlenen ve fındıksı meyveleri saran, genellikle yapraklarını döken dikenli çalılar hâlinde olan, ülkemizde 24 tür ile temsil edilen bir cins.
  7. Katmerli, kokulu çiçekleri olan, pek çok türleri bulunan gülgillerin örnek bitkisi.
  8. Çiçek.
  9. Küçük ve dikenli bir ağaçta olup şeklinin ve kokusunun güzelliği ile meşhurdur. Şairlere göre bülbülün sevgilisidir. Pek çok cinsi vardır.
  10. (en)Rosaceous.

attar

  1. Güzel kokulu bitki özleri, yağlan vb. satan, güzel koku ticareti yapan kimse.
  2. Mahalle aralarında bazı baharatlar ile iğne, iplik vb. satan dükkan sahibi.
  3. Çiçek yağı.
  4. İlaç maddeleri vb. şeyler satan adam.
  5. Güzel koku veya iğne iplik gibi şeyler satan.
  6. Of roses.

attars

  1. Itriyat

of

  1. Sıkıntı, bezginlik, usanç, acı, yorgunluk vb. duyguları belirten bir söz
  2. (en)Ugh!.
  3. (en)In a general sense, from, or out from; proceeding from; belonging to; relating to; concerning; used in a variety of applications; as: Denoting that from which anything proceeds; indicating origin, source, descent, and the like; as, he is of a race of kings; he is of noble blood.
  4. (en)Denoting possession or ownership, or the relation of subject to attribute; as, the apartment of the consul: the power of the king; a man of courage; the gate of heaven.
  5. (en)Denoting the material of which anything is composed, or that which it contains; as, a throne of gold; a sword of steel; a wreath of mist; a cup of water.
  6. (en)Oil filters.
  7. (en)Denoting part of an aggregate or whole; belonging to a number or quantity mentioned; out of; from amongst; as, of this little he had some to spare; some of the mines were unproductive; most of the company.
  8. (en)Prep w dat , from, out of, of, away from, contrary to, by.
  9. (en)Denoting that by which a person or thing is actuated or impelled; also, the source of a purpose or action; as, they went of their own will; no body can move of itself; he did it of necessity.
  10. (en)Optional Form Source: US EPA.

roe

  1. Havyar
  2. Dişi geyik
  3. Bk. özkaynak getirisi
  4. Balık yumurtası
  5. Karaca, dişi karaca
  6. Balık menisi

Türetilmiş Kelimeler (bis)

attarattarsatta karın, yiğitte burunatta suluk zinciriatta topuk nasırıatta, avratta uğur vardırattabattofof a certain ageof a certain lengthof a certain qualityof a collapseof a deviceof a good familyof a hogof a kindof a moment agooo henryo ağır yaralıo anda söylemeko anda uydurmak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın