atli yolu ne demek?
Bridle path
bridle
- Bir organ ya da oluşumu tesbit eden veya hareketini sınırlayan bağ
- Eyerin atın başına isabet eden kısmı
- Gem
- Bağ
- İki gemi demirini birleştiren zincir veya halat
- Gem vurmak, dizginlemek
- Hareketlerini sınırlamak
- Baş kaldırmak
- Karşı gelmek.
atli araba
Prairie schooner
atli posta sistemi
Pony express
yol
- Karada, havada, suda bir yerden bir yere gitmek için aşılan uzaklık, tarik.
- Karada insanların ve hayvanların geçmesi için açılan veya kendi kendine oluşmuş, yürümeye uygun yer
- Genellikle yerleşim alanlarını bağlamak için düzeltilerek açılmış ulaşım şeridi
- İçinden veya üstünden bir sıvının geçtiği, aktığı yer.
- Gidiş çabukluğu, hız.
- Davranış, tutum, gidiş veya davranış biçimi
- Uyulan ilke, sistem, usul, tarz, tarik.
- Yolculuk.
- Kolcuğun veya anahtarın konumlarından her biri.
- Elektronlar, iyonlar veya moleküller gibi taneciklerin hareket ettiği iz, patika.