alın teri dökmek ne demek?
- Çok emek vermek, zahmetli bir iş görmek.
Doğrusu çok alın teri döktük amma değerdi / Neşe veren kasvetimiz yorgunluğu giderdi.
E. B. Koryürek - Çok emek vermek, zahmetli bir iş görmek.
To graft (away), to work like a black.
alın
- Yüzün, kaşlarla saçlar arasındaki bölümü.
- Bazı şeylerin önü, ön yüzü.
- Karşı.
- Bir ocakta her türlü ayak, galeri, baca, kuyu ve yolun ilerletilmekte olan yüzeyi.
- Yüzün gözler ve kaşlar üzerindeki saçsız bölgesi; diğer hayvanlarda bu bölgeye karşılık olan kısım.
- Aleni, açık. (Osmanlıca'da yazılışı: alîn)
- Cephe.
Frontal.
Forehead.
Brow.
alın bağı
Frontlet.
teri
- Garip kişi.
dökmek
- Sıvı veya tane durumunda olan şeyleri bulundukları kaptan başka bir yere boşaltmak
- Belli bir yere boşaltmak.
- Akıtmak, düşürmek
- Saçmak, serpmek.
- Salmak, bırakmak.
- Üstünde bulunan bir şeyi düşürmek
- Teninde kızamık, kızıl, suçiçeği hastalıklarında olduğu gibi kırmızı lekeler çıkmak.
- Maden, mum eriyiği veya çimento, alçı vb.ni kalıba akıtarak biçim vermek, döküm yapmak
Dump.
Effuse.