ağır geçmek ne demek?
Hang heavy.
hang
- Sallanmak, sarkmak
- Bağlanmak, dayanmak
- Bağlı olmak
- Eğilmek, batmak
- Asmak
- Asarak idam etmek.
- Asılmak, asılı olmak
- Sarkıtmak
- İpe çekmek
- Anlam, mana, kullanılış tarzı
ağır gelmek
- Gücüne gitmek, onuruna dokunmak.
- 1) gücüne gitmek, onuruna dokunmak: Bu vazife bana çok ağır geliyor. -N. F. Kısakürek. 2) yapılması güç gelmek.
Bear down on, bear hard on, preponderate.
ağır gidiş
Crawl.
geçmek
- Bir yerden başka bir yere gitmek
- Bir yandan girip diğer yandan çıkmak.
- Yol, araç veya akarsu bir yerin yakınından veya içinden gitmek.
- Bir duruma uğramak, konu olmak.
- Bırakmak, vazgeçmek.
- Yaşamak.
- Bir şeyi bundan böyle yapma durumunda olmamak
- Olmak, vuku bulmak, cereyan etmek
- Bk. göstermek
Pass into.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
ağır gelmekağır gidişağır git ki yol alasınağır açınıkağır adımlarla yürümekağır adi yürüyüşağır ağırağır ağır demeli, çabuk çabuk yemeliağırağır ağır gezinmekağır ağır gitmekağır ağır konuşmaağır ağır oturmakağıağı ağacıağı bakısıağı balıkçılığıağı çiçeğigeçmekgeçmek bilmemekgeçmek doldurmakgeçmegeçme ile tutturmakgeçme imigeçme karalığıgeçme kaynakgeçgeç anlamageç anlamakgeç anlayangeç anlayan kimse