ağır ağır ne demek?

  1. Yavaş yavaş

    Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden.

    A. Haşim
  2. Dikkatli ve özenli bir biçimde

    Ağır ağır ve tane tane konuşuyorlar.

    N. F. Kısakürek
  3. Dolu dolu

    Ağır ağır bir kilo gelir.

  4. Yaklaşık olarak.
  5. Yavaşça, acelesiz.
  6. (en)Largo.
  7. (en)Slowly.
  8. (en)Gradually.
  9. (en)Inch by inch
  10. (en)Ponderously

yavaş

  1. Dikkat et, acele etme!
  2. Hızlı olmayan, çabuk karşıtı.
  3. Yumuşak huylu, yumuşak başlı.
  4. Alçak, hafif.
  5. Alçak, hafif bir biçimde
  6. Hızlı olmayarak.
  7. Ağırbaşlı; yumuşak huylu, sakin.
  8. Şefkatli, sevecen.
  9. (en)Slow.
  10. (en)Gingerly.

ağır ağır demeli, çabuk çabuk yemeli

  1. Yemeği çabuk yemelisin, dediğinin anlaşılabilmesi için de sözleri tane tane ve yavaş yavaş söylemelisin.

ağır ağır gezinmek

  1. (en)Stroll.

ağır

  1. Yavaş
  2. Yoğun
  3. Fiziksel nedenlerden dolayı güç işiten (kulak)
  4. Değeri çok olan, gösterişli
  5. Keskin, boğucu (koku)
  6. Kısık, alçak
  7. Yavaş bir biçimde
  8. Sindirimi zor (yiyecek)
  9. Ağır sıklet
  10. Tartıda çok çeken, hafif karşıtı.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

ağır ağır demeli, çabuk çabuk yemeliağır ağır gezinmekağır ağır gitmekağır ağır konuşmaağır ağır oturmakağır ağır takip etmekağır ağır yolcu arayan taksiağır ağır yürümekağırağır açınıkağır adımlarla yürümekağır adi yürüyüşağıağı ağacıağı bakısıağı balıkçılığıağı çiçeği
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın