açık bütçe politikası ne demek?
- Bilinçli olarak bütçe açığı verilmesi politikası.
Policy of deficit budget.
açık
- Açılmış, kapalı olmayan, kapalı karşıtı
- Engelsiz.
- Örtüsüz, çıplak.
- Boş.
- Görevlisi olmayan, boş (iş, görev), münhal.
- Aralığı çok.
- Çalışır durumda olan
- Kolay anlaşılır, vazıh
- Hiçbir perdeye basılmaksızın tellerin açık bırakıldığı veya tüm tellerin herhangi bir perdeden tek parmakla kapatıldığı durumlarda bile sık kullanılan akorların elde edilebildiği akortlama biçimi.
- Gelirin gideri karşılamaması durumu.
açık açık
- Saklamaksızın.
- Bütün ayrıntılarıyla.
- İçtenlikle.
- Samimi olarak.
Clearly, outspokenly, openly, without mincing matters, in round terms, bluntly, warts and all.
bütçe
- Devletin, bir kuruluşun, bir aile veya bir kimsenin gelecekteki belirli bir süre için tasarladığı gelir ve giderlerinin tümü
- Devlet ve öteki kuruluş veya toplulukların belirli bir dönem içindeki gelir ve giderlerinin oranlama niceliklerini önceden belirleyen, onaylayan ve bu işlemlerin yapılmasına izin veren kanun veya karar.
- Devletin gelecek dönem içinde elde edeceği gelirlerle, yapacağı giderleri bir arada gösteren belge. krş. genelbütçe, konsolidebütçe, mahalli idarelerbütçesi, katmabütçe
- İşletmelerin gelecekte belirli bir dönemde gerçekleşmesini öngördükleri gelir ve giderlerin karşılıklı tahminlerini içeren cetvel.
- Hanehalkının gelir ve harcamaları. krş. tüketicibütçesi
- Bk. ödeneklik
- Bk. geçinge
- Fr. Devletin veya diğer kuruluşların yıllık gelir ve giderlerini (sarfiyat ve varidatlarını) gösteren ve bunlarla ilgili harcamaları tayin eden hesap işleri.
Budget.
Supply.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
açıkaçık açıkaçık açık söylemekaçık açınıkaçık adaçık adresaçık ağılaçık ağız aç kalmazaçık ağızlıaçık aktarımaçıaçı karşı açıaçı çekimiaçı fonksiyonuaçı freze bıçağıbütçebütçe açığıbütçe açığı finansmanıbütçe avansıbütçe başarım denetimibütçe birliğibütçe çarpanıbütçe çoğaltanıbütçe denetimibütçe dengesibütbütadienbütanbütan gazıbütanoik asit