üvey ana baba ne demek?

  1. (en)Step parent

step

  1. Bozkır
  2. Bk. bozkır
  3. (--ped, --ping) adım atmak
  4. (en)At Eton College, England, a shallow step dividing the court into an inner and an outer portion.
  5. (en)The act of changing location by raising the foot and setting it down; 'he walked with unsteady steps' support consisting of a place to rest the foot while ascending or descending a stairway; 'he paused on the bottom step' a solid block joined to the beams in which the heel of a ship's mast or capstan is fixed a short distance; 'it's only a step to the drugstore' move or proceed as if by steps into a new situation; 'She stepped into a life of luxury'; 'he won't step into his father's footsteps' place in its step shift or move by taking a step; 'step back' put down or press the foot, place the foot; 'For fools rush in where angels fear to tread'; 'step on the brake' walk a short distance to a specified place or in a specified manner; 'step over to the blackboard' move with one's feet in a specific manner; 'step lively' furnish with steps; 'The architect wants to step the terrace' cause to execute a single command.
  6. (en)Any maneuver made as part of progress toward a goal; 'the situation called for strong measures'; 'the police took steps to reduce crime'.
  7. (en)The distance covered by a step; 'he stepped off ten paces from the old tree and began to dig'.
  8. (en)The act of changing location by raising the foot and setting it down; 'he walked with unsteady steps'.
  9. (en)Support consisting of a place to rest the foot while ascending or descending a stairway; 'he paused on the bottom step'.
  10. (en)Relative position in a graded series; 'always a step behind'; 'subtle gradations in color'; 'keep in step with the fashions'.

üvey ana

  1. Üvey anne
  2. (en)Step mother.

üvey anne

  1. Öz olmayan anne, analık, üvey ana, cici anne.
  2. Çocuğuna kötü davranan anne.
  3. (en)Stepmother.

ana

  1. Çocuğu olan kadın, anne
  2. Yavrusu olan dişi hayvan.
  3. Dinî bakımdan aziz tanınan bazı kadınlara verilen saygı unvanı.
  4. Yaşlı kadınlara saygılı bir seslenme sözü.
  5. Velinimet.
  6. Alacağın veya borcun, faizin dışında olan bölümü.
  7. Temel, asıl, esas
  8. Çizgilerden herhangi birini anlatan kelimeye sıfat olarak geldiğinde o çizginin, belirli bir kural altında hareket ederek bir yüzey oluşturmaya yaradığını anlatır.
  9. (Ani. C.) Gece yarısı vakitleri. (Osmanlıca'da yazılışı: ânâ)
  10. (İnv. C.) Nahiyeler, taraflar. (Osmanlıca'da yazılışı: a'nâ)

baba

  1. Çocuğun dünyaya gelmesinde etken olan erkek
  2. Çocuğu olmuş erkek, peder.
  3. Kazılarda çıkarılan toprağın miktarını hesaplayabilmek için yer yer bırakılan toprak dikme.
  4. Çatı merteği.
  5. Bir ülkeye veya bir topluluğa yararlı olmuş kimse.
  6. Anlayışlı, iyi huylu erkek.
  7. Silah kaçakçılığı, kara para aklama ve uyuşturucu madde ticareti vb. kirli ve gizli işler yapan çetenin başı.
  8. Koruyucu, babalık duyguları ile dolu kimse.
  9. (Mimarlık) Mahya kirişini dikey olarak alttan tutan kalın, kare kesitli kerestelerden her biri. a. bk. çatı.
  10. Özellikle dört ayaklı hayvanlar için kullanılan, bir hayvanın ebeveynlerinden erkek olanına verilen ad.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

üvey anaüvey anneüvey anne gibiüveyüvey babaüvey çocuküvey çocuk düşlemesiüvey erkek kardesüvey erkek kardeşüvey evlatüveaüveitüveliküvenüvendireanaana akçaana akımana akım kesiciana anahtarana anotana arıana atardamarana atardamar cisimciği tümörüana atardamar darlığıanan abbreviated signaturean abbreviation of carabineran abbreviation of kilograman absolute must
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın