ödünç vermek ne demek?

  1. (en)Lend.
  2. (en)Loan.
  3. (en)Advance.
  4. (en)Float a ban.
  5. (en)Lend out.
  6. (en)To put out on loan.
  7. (en)Loan out.

ödünç verme

  1. Belli bir süre sonra geri ödemek koşuluyla bir başkasına para ya da mal verme.
  2. Kitaplıktan dışarı çıkarılmasında sakınca görülmeyen gereçleri, belirli bir süre için, kitaplık dışında yararlanmak üzere okura verme.
  3. (en)Lending, circulation, loan, charging.
  4. (en)Lending.

ödünç verme ayırcası

  1. Borç olarak verilebilecek paranın niceliğini gösteren sınır.
  2. (en)Loan fund.
  3. (fr)Fonds d'emprunt

vermek

  1. Üzerinde, elinde veya yakınında olan bir şeyi birisine eriştirmek, iletmek
  2. Bırakmak veya bağışlamak
  3. Ondan bilmek, atfetmek
  4. Düşünce veya bilgi anlatan şeyleri başkalarına iletmek, bildirmek
  5. Döndürmek, çevirmek, yöneltmek
  6. Herhangi bir duruma yol açmak
  7. Eğlenceli toplantı düzenlemek, konuk çağırıp ağırlamak.
  8. Topluluk önünde sanatını göstermek, icra etmek.
  9. Verilen karşılıkla bir kimseyi söylediğine veya yaptığına pişman etmek
  10. (en)Bring.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

ödünç vermeödünç verme ayırcasıödünç verme işlemiödünç verme kayıt yöntemiödünç verme yöntemiödünç verenödünç verilebilir fon arzıödünç verilebilir fon istemiödünç verilebilir fon sunumuödünç verilebilir fon talebiödünçödünç alanödünç almaködünç ayırcasıödünç kelimeödünç kitap veren kütüphaneödünç paraödünç sermayeödünç sözleşmesiödünç tavanıödünödün çizelgesiödün vererek anlaşmaya varmaödün vermeködün vermeyen kimsevermekvermek istememekvermeverme aralığıverme durumuverme hedefiverme kaynağıverver kaçver yiyeyim, ört uyuyayım gözle, canım çıkmasınveraveracious
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın